Çalışma şekli ve koşulları ile hemşire vardiyalı çalışma, uzun süre ayakta durma, yetersiz personel azlığından dolayı fazla hastaya bakım hizmeti sunma, fazladan çalışma süreleri sonucu; düzensiz uyku, sindirim sistemi bozuklukları, kalp sorunları, kanser, mesleki doyumsuzluk gibi sorunlar gözlenir.
Hemşire kullandığı eldivenlerden, el yıkama sırasında kullanılan antiseptik/dezenfektanlardan, anestezik gazların buharlarından ve sterilizasyon gazlarından Kimyasal etkenlere maruz kalmaktadır.
Hemşireleri etkileyen diğer önemli nedende enfeksiyon etkenleridir. Hepati A/B/C, tüberküloz, kızamıkçık, HIV virüsü ve benzeri nedenlerle hemşireler risk altında çalışmaktadırlar.
Psikolojik etkenlerin oluşturduğu İş stresi, unutkanlık, yönetimsel mobbing, hasta /yakınları tarafından yapılan baskı ile şiddet, yoğun bakım ve ameliyathane gibi çalışma alanlarında rutin işin getirdiği psikolojik sorunlar oluşturduğu gözlemlenmiştir.
Hastanın taşınması, ayakta durma, hastayı mobilize uygulamaları, yatan hastalar için pozisyon verilmesi gibi nedenlerden dolayı hemşireler de bel boyun fıtıkları, kas iskelet sistemi hastalıkları ile ayak sağlığı sorunları görülür.
Hemşirelerin fiziksel saldırıya, kesici delici aletler ile yanıkların oluşturduğu kazalara uğradığı tespit edilmiştir.
16 saat çalışma şekli ve haftada 3 nöbet, sürekli hasta takibi ile ağır çalışma şartları Hemşirelerin kadın ve anne olduğunun göz ardı edildiğini ve negatif ayrımcılığa maruz kaldıkları görülmektedir. Kadının iş hayatı dışında ev işi, çoluk çocuk ve kendine has durumları neden göz ardı edilir merak ediyorum.
Gece vardiyasında çalışan kadınların yüzde 30’unda meme kanseri oluşturduğunu uluslararası kanser çalışmaları bas bas söylerken ısrarla 16 saat nöbet ve inatla personel alımı minimal düzeyde yapılır merak ediyorum.
Hasta hakları birimi oluşturan üst akıl neden çalışan hakkı diye bir bölümü akıl etmemiş merak ediyorum. Tacize uğrayan, şunu verrr , şöyle yap aptal diye aşağılayıcı sözlü şiddetleri yaşayan, ben ne dersem o olacak diyen akıllı amirlere karşı çalışan hakkı nasıl korunacak. Merak ediyorum size de birileri öyle davransa her gün ama her gün psikolojiniz nasıl olur?
Herkesin diline doladığı “kutsal meslektir” Hemşirelik diyenler, Hemşirelerin sorunlarının çözümüne sıra geldiğinde neden bir arpa boyu yol almadınız ki? On yıllar geçmiş, tüm istatistikler, saha da ki karşılaşılan sorunlar bağıra bağıra geliyorum demiş ama nafile.
Hemşirelik mesleği “fedakarca kişinin kendisini tüketmesidir” diyorum hep. Biz zaten sağlık çalışanları ulvi bir iş yaptığımızı biliyoruz. Fakat bunu bilip ağır şartlarda hemşireleri çalıştıranlar kime hizmet ediyor biliyor mu? Merak ediyorum.
Ne yaptılar, dediler ki sağlıkta değişim yapalım. Yeni binalar yeni hastaneler yaptılar ve yeni donanımlar aldılar. Un var, şeker var, fakat bunu yapacak personel yok. Sağlıkta değişim sağlık personeline üzülerek ifade ediyorum daha fazla bürokrasi daha fazla gelir dağılımı eşitsizliği oluşturdu.
Hemşirelik ve Ebelik mesleğini niteliksizleştiren vasıfsızlığa iten, yardımcı hemşire ve ebe gibi anomalili bir uygulama başladı.
Kamu hastaneler birliği sağlıkta sorunları hızlı çözmek ve bürokrasiyi azaltmak için uygulamaya konulmuştu. Öyle mi oldu bilmiyorum merak ediyorum. 90 binin üzerinde hemşirenin görev yaptığı Sağlık Bakanlığında Hemşireler üst yönetimlerde halen temsil edilememesi nedendir merak ediyorum.
Sağlığın meleklerini üzmeyelim. Onlar hem sağlıkçı hem Anne. Saygılarımla