SÖZLEŞMELİ VE TAŞERON'A PİRİM YOK !

(Hani Bana Hani Bana ?)
 
Kamuda ki taşeron şirket çalışanlarının ve sözleşmeli personellerin çaresizliği, kamu personeli ve kadrolu personel olma ümitleri, sosyal paylaşım sitelerine , görsel ve yazılı medyada haber bültenlerine konu olmaya devam ediyor fakat şu anda iyileştirme önergelerine bile yanıt alınamıyor. Taşeron şirket çalışanları ve Belediyelerdekiler dışındaki sözleşmelilere sarı ışık yandı yeşil ara sıra yanıp söndü ama diğerleri kırmızıda takıldı kaldı.
 
Yakın Tarih: 12 Haziran 2011 tarihindeki  genel seçimlerden önce kamuda çalışan yaklaşık 200 bin sözleşmeli personel memur kadrosuna alınmıştı fakat Belediyelerde, İl Özel İdarelerinde ve KİT'lerde çalışan sözleşmeli personel  bu uygulamadan yararlanamamıştı.Bu arada kamudaki taşeron çalışanlarda haklı olarak ümitlenmişti. Çünkü şirketler aracılığı ile kamuda çalışıyor kamu hizmeti yapıyoruz dediler.Hatta kadrolu personellerle omuz omuza çalışmamıza rağmen onların çeyreği kadar maaş alıyoruz, sosyal hakklarımız da yok biz insan değilmiyiz dediler.Sendikal hak, mesai, ikramiye bizde isteriz, aile, çocuk, hastalık, ölüm, eğitim, kömür, giyim gıda vb. yardımlar bizimde hakkımız dediler ki çok haklıydılar ama hiç kimseden onlar için çıt çıkmadı. Öğretmenler grev yaptı %3 olmaz dediler. İşçiler grev yaptı dalgamı geçiyorsunuz bu bize yetmez dediler. 1 Mayıs'larda yer yerinden oynadı. Aynı çatı altında görev yaptıkları sözleşmeliler için yeri geldi sesleri yükseldi. Kendileri için ve kendilerine destek için adeta kükrediler ama ve lakin  taşeron işçiler köle olarakmı görüldüğündendir nedir hiç kimse, kat kat azı ile yetinmek zor şartlarda geçinmek zorunda olan bu gariplere destek olmadı.
 
DAR AÇI : Bu konu sadece iktidar için değil bütün partiler için  fırsattır. Kesinlikle seçim yatırımı olarak değerlendirilecektir. Seçime yakın bir tarihte bütün sözleşmeli personeller ve taşeron şirket çalışanları kadrolu olacaktır veya en azından yapılacak iyileştirmeler dar gelirlinin veya sosyal haklarından mahrum personelin nefes almasına müsaade edecek, yoğun  bakım odasından çıkarılıp normal bir hasta odasına alınmasına imkan sağlayacaktır.
 
GENİŞ AÇI : Bu hastanın kanayan yarasını durdurmak imkansız. Uzun yıllardır Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarda ve  kamu kurumlarının işini gören taşeron şirketlerde ve belediyelerde her görüşten insan mevcut. Bir iktidar, özellikle sağ ve muhafazakar kesimlerin bir araya geldiği topluluklardan güç alıyorsa iki cihan bir bir olsa, dünya yerle bir olsa kendisine kesinlikle fayda sağlamayan sol görüşlülerin ve hükümete karşı gurupların taşeron  olarak çalıştığı kurumlara bu çalışanları kadroya alma hakkı vermeyecektir. Personel alımını veya kadrolaşmayı açıktan gerçekleştirmek yerine KPSS ile yürütmeyi tercih ederek kendi denetimleri ve kontrollerinde Çalışma Bakanlığı onayı ile kendisini güvence altına almış olacaktır. Örneğin Belediyelerdeki sözleşmelilere bir türlü kadro verilmemiştir ama kamuda görev yapan 4-B'ler şuan devletin kadrolu asaleten çalışan memurlarıdır. Çünkü kontrol mekanizması bu kadrolaşmaya onay vermiştir. Bahsedilen taşeron işçide ve sözleşmeli işçide sadece bir yasayla kurumun asil personeli olabilirdi fakat yukarıda anlattığım endişeler buna manidir diye düşünüyorum. Gelin bırakalım hayal peşinde koşmayı! Gelin hep birlikte yağmur duasına çıkalım. Kuldan değilde yaratıcıdan istendiği için emin olun gerçekleşmesi daha yüksek ihtimaldir.
 
KESKİN BAKIŞ : Birileri sitelerdeki ilgili haber ve konuların altına “mesele siyasi değildir bu kanuna uymuyor” demiş bence mesele tamamen siyasidir. Siyasiler meseleleri çözmek için seçilmiyormu yahu.. siyaset niçin yapılır.. ? Yine yazmışlar “ihale usulü şirketlere iş yaptırmak daha avantajlı” diye.. işçinin cebine girmesi gereken patronların cebine girmiyormu aynı şey. Sen mevcut kadroluya çok veriyorsan o senin derdin.. onunkini aşağıya taşeronunkini yukarıya bul ortasını eşit çalışsınlar eşit alsınlar o halde. Peki diğer kadroya alınmayan kurumların kendi bünyesindeki sözleşmelileri ayıran mevzuat ne? Onların başı mı kel !
Birileri hayaller kuruyor, bazıları ümit satıyor, birileri sadece huzur istiyor, imkanı çok olan onun halinden anlamıyor herkes elindekiyle yetinsin diyor, bazıları durumuna şükretsin eldeki bulgurdan olmasın derken kendisi şükürsüz davranıyor, bazıları kompleks yapıyor bunlar diyor aslında karşsındakini kendisiyle aynı seviyede ferahlık ve refah içinde  görmek en büyük endişesi korkulu rüyası, bazı ezikler herşeyi üzerine alıyor alınıyor, ..bulamayanlarda var diyor.. bazıları hani bana hani bana diyor..