SIRALARDA BÜYÜMÜŞ ÖĞRETMEN ÇOCUĞUYUM BEN
“Öğretmen bir kandile benzer, kendini tüketerek başkalarına ışık verir.” Mustafa Kemal ATATÜRK!ün bu sözü her meslekten insanın büyük özverilerle çalıştığı o dönemin Türkiyesin de ülkenin geleceği için öğretmenlere büyük görev düştüğünü vurguluyordu. Çünkü eğitimdir kalkınmanın,sosyokültürel ve insani boyutta yaşamanın ilk adımı. Ekonomik refah düzeyi, özünü yitirmeden,aslından uzaklaşmadan ilerlemek, manevi değerlerimize de sahip çıkarak en tepeler de uygarca yaşamak kaliteli bir eğitim öğretimin eseridir.Bu sebeptendir ki öğretmen için söylenmiş bu söz her devir ve zaman da geçerlidir.
Galiba en büyük özveride onlar bulunuyorlar. Mumun dibine ışık vermediği bir gerçektir. Kendi çocuklarına da yetirmeye çalıştıkları ışık için onlarda başka öğretmenlerden destek alırlar. Buna en güzel örnekte benim hayatımdır. Ben de öğretmen anne babanın çocuğuydum, dört kardeşiz biz. Kıskanırdım zaman zaman anne babamın öğrencilerini. Öğrencilerinin soru ve sorunlarına zaman ayırırken o kadar fazla meşgul olurlardı ki, onların evin içerisinde ki işleri, olsa da olur babında en hızlı şekilde yapılır hep ertelenirdi.
Onlarca öğrencinin içerisinden bize döndüklerinde enerjileri tükenme noktasında olurdu. Bu sebepten biz evlatlarına ayırdıkları zaman, hep artık zamanlarıydı. O artık zamanları en iyi şekilde değerlendirmeye çalışsalarda biz evlatlar, onların tatil günlerini beklerdik. Emekli olsalar da biraz da bize vakit ayırsalar derken, bizlerde kendi öğretmenlerimizin ışığı ile büyüyüvermişiz.Emekli olmalarına rağmen onların öğretmenlikleri bitmemiş. O kadar işlemiş ki ruhlarına ve bedenlerine, öğretmenlik yıllarının anılarıyla yaşıyorlar. Öğretmenliğin yaşlanmayan ölümsüz bir meslek olduğunu bıraktıkları miraslardan açıkça anlıyorsunuz.
Ne öğretmenlik ne de öğrencilik tükenmiyor çünkü. Onlar, sadece bilgi değil, umudu, sevgiyle çalışmayı,eseriyle hatta geçmişiyle gururlanmayı, yanlışıyla doğruyu bulmayı, düşünce nasıl programlı kalkıp yürüneceğini de öğretiyorlar öğrencilerine. Hiç bir meslek dalında bir eser zanaatçının elinde bu kadar uzun bir süre işlenmez. Her mesleğin ürününün bir miyadı vardır. Ürün yeni bir ürünü doğurmaz.Öğretmenlik hariç.
Bilgi verdikçe çoğalır, alan bir başkasına aktarır hatta yenisini doğurur. Bu böyle sürüp gider.Ve hiçbir ürün sanatçısıyla gurur duymaz öğretmenlikte olduğu gibi. Öğrenci öğretmenin eseridir. Ve bu eserde yaşama dair her şeyi bulabilir, ustasının izlerini çok net görebilirsiniz.Bu sebepten öğretmenlik meslegi isteyerek seçilip severek yapılmalıdır. Özel insanlardan seçilmeli ki özel olsunlar. Özenle yetiştirilmeli dir ki gelecek nesil özenli ve yönlendikleri alanlarda özel ve özenli olsunlar.İşte bu meslek bu sebepten insanlık tarihi ve geleceği için hep kutsal bir meslek olmuştur öyle de kalacaktır.
Evlatlarımızı güvenerek, umutla, huzur içerisinde teslim ettiğimiz bu kutsal mesleğin neferlerine, biz anne babaların ,güveni,umudu,geleceği ve huzuru olduğunuz için sonsuz teşekkürler sizlere.
ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN SONSUZA DEK…