SENİ GİDİ VAHŞİ SENİ...



***

Ankara'dan Bartın'a Kamil Koç firması ile seyahat ediyoruz. Önümüzdeki koltukta bir kadın yolcu elinde kitap okuyor. Kitap okumak iyidir, kültürünü geliştirir insanın. Bu arada hoparlörden anons geçiyor. Yiyecek ve içecek servisimiz başlıyor, lütfen koltuklarınızı dik konuma getirin diye... Ama ön koltukta oturan bayanın umrunda bile değil. Sinirlerim tavan yaptı bu arada. Sözüm o kitap okuyan kadına. Kitap okusan ne fayda. Görgü kurallarını öğrenmemişsin ki sen daha. İstersen 1040 tane kitap oku. Adam'ın oğluna dediği laf aklıma geldi bir an. Oğlum "VALİ" olmuşsun ama, "ADAM" olamamışsın...

***

Yaşar Nuri Öztürk geçenlerde çıkıp bir açıklama yapmış. Demiş ki ben konuşunca kadınlar eriyor. Yaşar Nuri Öztürk bey, parti kurmuştunuz oy alamamanızın nedeni belli oldu. Seçmen sandığa gidince eridi.

***

Geçtiğimiz günlerde bir şahıs ile, Twitter'da ismi lazım değil bir tartışma yaşadık Amasra'da kurulacak termik santral ile ilgili. Tartışma yaşadığımız şahıs konunun dışına çıkıp, işte böyle aşık olanlarda var. Karısı duysa çıldırır şeklinde twit atarak iftira atmaya kalktı. Ama yemezler. Beni tanıyan kimselerde yemez. Girsinler baksınlar Twitter ve Facebook'ta yaptığım paylaşımlara. Amaç daha çok sinirlendirmek için, demi arkadaşlar. Çünkü sinirlenen insan iyi düşünemiyor. En büyük numarasıdır bu tip insanların sizi sinirlendirip, iyi düşünemeyip sinirle kötü söz söyletip, kaybettirmektir amaç. Çünkü karşı taraf onun eğitimini almış. Ben bunu nasıl kızdırıp veya negatif düşündürüp nasıl yanlış karar aldıra bilirim, kendime nasıl hakaret ettirebilirim derdindeler. Ama yine söylüyorum YE-MEZ-LER...

***

Taraf gazetesinden Tuğba Tekerek'in yaptığı bir haber sadece Bakanı değil, Valiyi ve Emniyet Müdürünüde ilgilendiren bir haber. Kadın Sığınma Evimi yoksa Kadın Sığınma Evimi başlıklı. Muhabir İstanbul'un farklı sığınma evlerinden farklı manzaraları yazmış. Hani hep diyorlar ya Belediyeler sığınma evi açtık. Şiddet görenler polise gidin sizi anında sığınma evine alacaz. Oysa neler dönüyormuş. Levent Polis merkezine gidiyor muhabir. Diyor ki şiddete uğradım. Polisler diyor ki Metin Oktay'a getireceğiz seni. Metin Oktay'da evsizlerin getirildiği yer. Polis memurunun bir tanesi diyor ki hayır oraya değil bu kadın şiddetten başvuruyor. Ve Alo 183'ü arıyorlar Levent Polis merkezinden. Nereye götüreceğiz diye. Şu olaya bakar mısınız, ne kadar gülünç bir olay. Polis muhabire diyor ki 20 kişilik yerde 66 kişi kalıyor ha. Ve kadın gidiyor oraya gerçekten kadınlar üst üste. Üstelik çocukları da var. Bir yatakta 4 kişi yatıyor. Saat 24.00 gibi bir görevli geliyor yatma vakti diye. Ve muhabir soruyor nerede yatacağım diye. Yerimiz yok diyor mecburen yerde yatacaksın diyor. Orada 50 yaşında kalan bir teyze varmış, muhabirin dikkatini çekmiş. Kafasına çorap geçirmiş. Sırf kokudan ve mikroptan korunmak için. Tuvalet yokmuş. Kadın sığınma evinde olabilecek tek güzel şey diyanetten her hafta gelip acil ihtiyaçlarını karşılıyorlarmış. İç çamaşırı Ped ve pasta gibi. Dini sohbetler yapıyorlarmış. Birde 3 ayda bir 100 tl veriliyormuş. Ve birileri çıkıp 8 Mart'ı kutluyor. Nasıl kutluyorlar, hangi yüzle kutluyorlar bilmiyorum.