ŞEHİDİM HAKKINI HELAL ET BİZE
Gelin şehit cenazelerinde tabloyu hatırlayalım. Vatandaşlar evleri balkonlarını Türk bayraklarıyla donattır. Sabahın erken saatlerinde cami önünde toplanan binlerce kişi, şehide son vazifeyi yapar. Vatandaşlar, "Kahrolsun PKK", "Şehidim hakkını helal et bize" şeklinde sloganlar atarken, "Teröre lanet olsun", "Şehitler ölmez" yazılı pankartlar açar.
Aşağı yukarı tablo her yerde aynı. Terörün kökünün kazınacağına dair yapılan konuşmalar. Cümleler aşağı yukarı aynıdır. Terörle mücadele azimle devam edecektir. Sonrasın da haber ajanslarına aynı acı haberler düşmeye devam eder. Hakkâri kırsalında teröristlerle çıkan sıcak çatışma diye başlayıp güvenlik güçleri kayıp ve yaralı verdi diye biten haberler.
Yine aynı tablo yaşanır. Şehidim hakkını helal et bize. Elbette Türk Milletine hakkını en başta şehitlerimiz helal eder. Ama peki biz onlara karşı olan sorumluluklarımızı yerine getirebildik mi? İşte bu soruya cevap bulmalıyız. Evet, Çanakkaleden Kurtuluş Savaşına Kıbrıs tan Terörle Mücadelede Şehitlerimize bize haklarını nasıl helal ederler.
İşte bu soruya cevap bulmalıyız. Onların kutsal emaneti olan bu vatana sahip çıktık mı_?Dünya devletleri arasın da yerimiz nerede. Ekonomimiz nasıl. Eğitim düzeyimiz ne durumda. Gençlerimiz gelecekten ümitlimi. Annelerimizin gözyaşı durdu mu_?Sorular uzar gider.
Cevapların biz sorgulayalım. Babalara annelere sesleniyorum. Kapımızın önüne al bayrağa sarılı canlar gelmesini beklemeyelim. Ailemize acı düşmeden gençlerimiz yok olmadan Terörizmle mücadele edelim. Terör asrın felaketidir. Dünyanın dört bir yanın da şiddetle can yakmaya devam ediyor.
Kahvaltı masalarında spor haberi bakar gibi şehit haberi izlemeyelim. Öğrenciysek en başarılı biz olalım. İşçiysek daha fazla gayretle çalışalım. Memursak milletimiz için mesai gözetmeyelim. Gecemize gündüzümüze katalım.
Ve bu mücadeleyi askere polise siyasetçiye bırakıp tribünden izlemeyelim. Biz de sahaya inelim. İnanın Çanakkaleler Dumlupınarlar bitmedi. Eleştirinin ötesine geçip bir şeyler yapalım. Hani o hep tv başında terörle izlediğimiz Diyarbakır a Doğu ya gidelim. Görelim oraları. İnsanlarla tanışalım. Tanış olalım dost olalım. Bir tatilimizi de
Oralarda geçirelim.
Gelin Hz. Ebu Bekir i Peygamber efendimize yoldaş eden ve Hz. Ali yi Peygamberimize evlat yapan kardeşliği yaşayalım. Gelin Türk-Kürt kardeştir sözü bir pankart yazısı olmasın. Bize ait olan o kardeşliği yaşayalım.
Biraz cesaretli olalım evlatlarını terör karanlığına kaptırmış gözü yaşlı anneleri bulalım. Bir de onlara sarılalım şehit annelerimize sarıldığımız gibi. Hiç bir anne evladını terörist olsun diye doğurmaz. Gelin bu cahilliği fukaralığı sorgulayalım.
Eğer yeni yarınları acı üstüne yazmak istemiyorsak. Eğer umutsuzluk baharını umuda çevirmek istiyorsak. Çözüm ne Brüksel’de ne Moskova’da ne de Washington da. Çözüm bizim kendimizde.
Yeter ki sorulara doğru cevapları bulup doğruları yapalım. İşte o zaman şehitlerden helallik almaya hakkımız olur. Ve şehit o kimsedir ki doğduğu zaman kendini milletine kurban etmiştir ve kanını canını vatanına helal etmiştir.
GÜNGÖR YAVUZASLAN