Savrulan Hayatlar ve Yitip Giden Ömürler



İlim adamı olmuş devrin yöneticileri kellesini almış. Din alimi olmuş haram,dinde yeri yok demiş hapse tıkılmış eza ve cefa yapılmış. Güç kimde ise adalet ona göre evirilmiş her dönemde ve çağda.

Yıllar geçse de uygulanan şiddetin ve kötülüğün veya baskının var oluşunu değiştirmiyor. Tarihe bakıp küfredip biz böyle yapmazdık nağmeleri atanlar o yapılanların alasını yapmışlardır.

Yakın tarihe bakıldığında da durumun farklı olmadığını görüyoruz. İyilik doğruluk göreceli kavramlar değil ki zulmün kan akıtmanın görecesi olsun.  Bunu yapan İnsanı katleden vahşi bir varlıktır. Zulüm zulümdür. Zulmün şiddetin şekilciliğin kendisi gibi düşünmeyene yaşamayana baskının Hz Peygamber’in anlattığı dinde yeri yoktur. Efendimizin hayatını iyi tetkik edip okuyanlar görmek isterlerse yada kalpler mühürlenmedi ise göreceklerdir.  Allah katında yeri yoktur. Sırtlanlara özenmeye gerek. Güzele iyiye ve huzura tabiyim demeli bu yönde istikamet çizmeli insan. Ben yaptım oldu salvolarına isyan ederim. Ruhumu tırmalatamam ben. Dineme söven benden daha Müslüman değil ya. Hayat hayal rüya işte, daha neyin eziyetini verdiriyorsunuz yada daha neyin eziyetini çekiyorsunuz. Huuhh diye nefesi verdiniz ve o paralel MUSALLA taşına yatırdılar. Ey cemaat merhumu nasıl bilirdiniz dediklerinde iyi bilirdik der belki ağızlar ya kalpler?

12 eylül şöyle idi böyle zulmedildi diyenler, bir bakmışsın gücü alınca ellerine vermişler diğerlerine kamçıyı. Bu mu olması gereken. Sonra yıllar geçmiş 28 şubat yaşanmış canım ülkemde. O gün tecrit edilenler kamu da toplumda ötelenenler bugün gücü almışlar otorite benim ben ne istersem o olacak. Sus konuşma senin adına da ben karar veririm dercesine şiddet ötekileştirme rüzgarı estiriyorlar. Umut ettiğimiz akiller var, sanıyorduk sanıyordum ben ama hepsi kof boş adamcıklarmış.

Mahallede bir deli - külhanbeyi çıkar sağa sola küfreder saldırır ya biri de çıkıp bir şey demez heyt dur bakalım demez ise o da kimse bir şey demiyor deyip saldırmaya devam eder.

Türkiye de geçmişten gelen acılarla yoğrulmuş insanımız huzura samimi yöneticilere susamış ve karar vermişti.  Bizden demişti.  Aradan 4-5 sene geçti ve sanki büyülendi yürütme ve hayatlar eskisi gibi savrulmaya ve ömürler yitmeye başladı.  Ne kadar da güzel başlamıştı her şey, dedik ama ülke kamplara bölününce ben dahil çoğu kişi şoka girdi.  Hiç bir vatandaşımız kan ve savaş istemediği gibi ötekileştirme ve nefret bakışı dahi istemezken şuan gerilim soluyoruz her gün.

Makyaj güzel, elbise güzel, ya beden ya ruh gerçekten güzel oldu mu? Neydi hayallerimiz ne oldu?

Benim dinim şunlara müsaade etmez arkadaş; mazluma el kaldırmaz,zayıfa silah sıkmaz,durduk yere aman diyenin kellesini almaz. Kul hakkına girmez. Haram dan ateşten korkar gibi el süremez. Bayrak ve vatana ihanet edemez arkadaş.

Sorunlar büyük Ülkemiz tarihi ve manevi emaneti ile büyük. Varsın küçük kişicikler küçük hesapları ile debelensinler. Bu günler de geçer. Zirveye çıkarsın herkes sever fakat öyle şeyler yaparsın ki ne dünyan kalır ne ahiret. Vesselam

Kadir Gecemiz Mübarek olsun.  Birbirine kin değil sevgi ile bakma güzel ahlakında olan kullarından eylesin Rabbim bizi.