ŞAŞALI İFTARLAR

Abone Ol


Mübarek ramazan Ayının son günlerindeyiz.

Yazılı ve görsel medyaya baktığımızda güya, layıkı ile ramazan ayını eda ediyoruz, güya dinimizin gereğini yerine getiriyoruz, aslında bana düşmezdi bunu yazmak. Bir sürü din adamları bir sürü yazar çizer hocalarımız var ama yerel anlamda konuyla ilgili bir yazı görmediğim için iki kelime karalayayım diye düşündüm.

Gizli gizli yardım edenleri kesinlikle tenzih ederim,

Bu yazım da kesinlikle kurum ya da kurumları, zan altında bırakmak için yazmıyorum.

Olanın olmayana vermesi gerektiğini yılda bir kere malımızın 40'ta 1'ini fakirlere dağıtmamızı dinimiz bize emrediyor.

Sürekli görsel ve yazılı medyada zenginin zengine amirin amire, müdürün müdürüne iftar verdiğini her gün çarşaf çarşaf okuyoruz. O iftarlara katılanların kesinlikle hiç bir şeye ihtiyacı olmadığını, sadece davet edildiği için katılma gereği duyduğunu hepimiz biliyoruz, en azından tahmin ediyoruz.

Gerek görev yaptığı kurumun kasasından, gerekse cebinden bir sürü paralar harcayıp güya iftar daveti adı altında lüks mekanlarda davetler verip bunların da gerek yazılı gerekse görsel medyada garibanların ihtiyaç sahiplerinin gözüne sokulmasının uygun olmadığı kanaatindeyim.

Sadece içimden geldiği için yazma gereği duydum. Bu artık ülkemizde gelenek haline gelmiş. Zaten bu daveti bütün kurumlar veriyor, ben sadece ülkemizde bir sürü fakir ihtiyaç sahibi varken bu israfın yapılmaması gerektiğini düşünüyorum.

Verilen iftarlar da ne yazık ki normal bir vatandaşın olduğu görülmemekte... Bu tarz davetlerin niyete ne kadar uygun olduğu da merak konusu... Medyada çıkan o şaşalı masaların görüntülerini gören fakir fukara o yemeklerden canı istediği zaman daha çok günah işlemiş olabilir mi ? İftarı veren bu zenginler, bu da ayrı bir konu diye düşünüyorum.

Aslında bunu yazmamda ki bütün mesele, acaba dinen yapmış olduğumuz bu iftarlar önemini aşmış mıdır diye düşündüğümden…

BAKARA SURESİ 215. AYET:

Sana Allah yolunda ne harcayacaklarını soruyorlar. De ki: “Hayır olarak ne harcarsanız o, ana-baba, akraba, yetimler, fakirler ve yolda kalmışlar içindir. Hayır olarak ne yaparsanız, gerçekten Allah onu hakkıyla bilir.”