“Sanat zamansızlığı tecrübe etmeye yeltenmektir." Katık edince sanatı HAYAT'a böyle kıymetli eserler çıkıyor ortaya. Telkırma demek düş demek, hayallerin gerçekleşmesi demek ve her bir özlemin ilmek, ilmek işlenmesi demek. Telkırma takınca tülü kasnağa HAYAT gemisinin dümeni, komutası sende demek...
İşte karşınızda gerçek. Yılların tecrübesi bu İNANMAK gerek. Sanat hayatın ta kendisi, biz ustalarımla ve öğrencilerimle kasnağa gerdiğimiz tülde telkırma iğnesine takınca teli, başlayınca işlemeye çizdiğimiz desenler aslında kendi beklentilerimiz, düşlerimizdir ortaya çıkaran eseri...
Usta olmak, Öğretici olmak ve Sanatkâr olmak kolay değil. Ciddi emek istiyor, çaba istiyor ve sabırla zaman istiyor. Her fırsatta evrenlerin RABBI ALLAH'a hamd ederek, sonsuz şükürler diyerek ALLAH lutfu yaşanası hayatlarımızı başarıyla güzelleştirmek amaç. Yıllar önce okuduğum bir kitaptan aklımda kalan bu satırlar hep güç verdi bana. "Külkedisi ayağından çıkan ayakkabıyı geriye almaya dönseydi “SİNDİRELLA” olamazdı". Bu söz de bana "Eğer kış yüreğimde baharı saklıyorum deseydi, ona kim inanırdı." Satırlarını hatırlatı.
Ne demiş büyüklerimiz nazar etme ne olur, çalış senin de olur. Umûd ederek üretmeye, telkırmayla harika eserler ortaya çıkartmaya niyet edelim ve aslolanın hayat olduğunu düşünerek yaşama sımsıkı sarılalım. Bahar geldi yaşşasıın özlemedim dersem yalan olur, oh miss gibi çiçek kokuyor her yer. Havalar güzel, güneş başka parlıyor, rüzgâr umutla esiyor güzel geçecek yaz bolluk, bereket dirlik düzenlik göreceğiz inşallah.
Ne verirsen hayata o döner sana, yaşayarak öğrendim ben bunları. Kimbilir hayat bu bellimi olur, değişir yaşamlar yeter ki inanalım açık valla tüm kapılar. Arayan her insana göre çare var yalnız unutulmaması geren bir konu var, kişi ne ekerse onu biçer. Kolay değil İstanbul da esas olandan şaşmadan, ticari olarak değil, sanatkâr olarak bu işi yürütmek. Zorlandığım da oluyor, tıkandığım da ama kul ne yaparsa yapsın Yüceler Yücesi Ol derse hepsi çözülüyor düğümlerin. Bütün çalışmalarımda çin malları korkulu rüyası telkırmalarımızın, hindistan revaçta geçecek ama, anlayacaklar göznuru el emeği ürünlerde enerji, huzur olduğunu mutluluğun alışveriş merkezlerinde değilde emekte kaldığını .
Ah bir destek alsam memleketimin değerli iş adamlarından, iş kadınlarından TIR’la telkırma kaldırırım Bartın'dan. 10 ustam 30 kişiye ekmek getiriyor bir tutsalar elimizden Brokratlar “Nebahat MAŞALI” başarıyı % de % e katlar kendisi için değil bu mücadele. Umut oldukları ardına düştükleri O’ na inandıkları için, kendisi de barınmak zorunda bu yeryüzünde muhtaç olmadan kimseye, varken yok olanlar yokken bit olurlar kanında insanın. En güzeli haysiyetli, itibarlı sağlıklı, varlıklı huzurla barış içinde yaşamak hayatı ve çevrene de ekerek ümit tohumlarını yarına güvenle bakmak gerek. Yüceler Yücesi ALLAH esirgemiyorsa sahip olduklarını biz kullarından, kime ne yarar var yastık altındakinden, sandıktakinden, bankalardakinden. Hak verince şükür kul isteyince tükür olmuyor, olmuyor biri yerken diğeri bakıyor işte bu kızılca kıyamet ondan kopuyor. Vicdan rahatlığı en güzel yastık huzur, kuş tüyünden yatak hesapsız versin dardaki kuluna ALLAH işte olana sen bir de o zaman bak. Evet sevgili Bartınlılar ve memleketimiz BARTIN'ın, ULUS'un İstanbul'da Ankara'da ve tüm gurbette yaşayan, ileri gelen sanat severleri. Hanginizin evinde Bartınişi Telkırma ile tepsi ile çay sevisi yapılıyor, kimler ışıl ışıl telkırma çanta kullanıyor ve kaç kişi kızını, gelinini telkırma kınalık ve gelinlikle evlendirdi, kimlerin perdesi, şalı telkırma. Sizce evlerinizde ve iş yerlerinizde yer yokmudur telkırma tablolara. Çok sevdiğimiz ata yadigarı göznuru TELKIRMA sanatımız ile perdeden tutun düşleyebileceğiniz her ürün, gerek ev dekarasyonunda gerek abiyelerinizde ve düğünlerimizin vazgeçilmezi olan kınalık, gelinlik ve duvak olarak kullanabileceğiniz bu eserlerimiz yılların verdiği tecrübe ve birikimle sizlere öneriyorum. Evlerinizi ata yadigarı telkırma, telsarma tasarımlarla, işlediğiniz, işlettiğiniz ürünlerle döşeyin ve gönülden inanın. Enerji huzur, mutluluk göznurunda, emekte. Sizler evlerinizi inceleyin ve düşünün bakalım kimlerin evinde Telkırma perde, yastık, ranır, seccade, şal ve daha neler var. Bu satırları okuyan gözler dert görmesin, gazeteyi tutan eller uzandığı yerden geri dönmesin. Yaradan'dan ötürü sevdiğim yaratılanlar, herkes bunu böyle bilsin bu haftalıkta bu kadar.
Sürçi lisan ettiysem affola yazımın her satırında insanlar kendi hayatını bula, kalın sağlıcakla
Saygılarımla