Sağlıklı Kentler – Yaşanabilir Çevreler

Abone Ol

Geçen hafta Sağlıklı Kentler Birliği (SKB) davetlisi olarak Bursa’da düzenlenen Uluslararası Kent ve Sağlık Kongresindeydim. 2005 yılında içinde kurucu üye olarak Bartın’ın da bulunduğu ve bugüne değin adına yakışır onlarca etkinlik yapan oluşumun bir parçası olmak benim için büyük onurdu. Merkezi Bursa’da olan Sağlıklı Kentler Birliği kentlerimizde sağlıklı yaşam için ciddi çalışmalara imza atıyor. Üye kentlerin yapmış oldukları çalışmalar tüm kentlerimize örnek oluyor ve birlik her yıl bu çalışmalara katkı sunan belediyelere ödüller de veriyor.

Nitelikli çevrelere sahip kentlerimizin insan sağlığına da dolaylı katkı sağladığını, açık yeşil alanlar, kamusal mekanlar ve ulaşımın iyi çözüldüğü ve sağlık açısından da kayda değer çalışmalar yaptığını biliyoruz. Her alanda olduğu gibi kent yöneticilerinin asli işinin de bu olduğunun farkındayız. Yaşanabilir kent kavramının altının doldurulmasını salt park ve yeşil alanlar olmadığını da konuşuyoruz. Bu nedenle 2005 yılından bu yana ülkemizde de örnek çalışmalar yapan ve “şehirlere sağlıklı dokunuş” şiarıyla yol alan Sağlıklı Kentler Birliği’nin çalışmalarına göz atmakta yarar görüyorum. Bisikletli yaşamın insan sağlığına yararlarından tutun, nitelikli hayvan barınaklarına, içme suyunun öneminden, yaşanabilir kentlere değin çok konuda yayınları da tüm üyeleri yanında açık kaynak olarak herkese ulaştıran Sağlıklı Kentler Birliği bilimsel etkinlikler ile de üye kentlerde çalışmalar yürütüyor. Tüm bunlara kentlerimizin kent sağlık rehberleri de eklendiğinde önümüze mevcut durum ve yol haritası çıkmış oluyor. Çoğu zaman yaşadığımız kentlerin çevre ve sağlık sorunlarını gözle göremediğimiz zaman yokmuş varsayarız. Konuya ilişkin bilimsel araştırmalarla desteklenmiş çalışmaların sayısı arttıkça yaşadığımız kent, bölge ve coğrafyanın hangi konularda zayıf ve tehditlere açık olduğunu görme şansımız olur. Bu nedenle ülkemizde salt sağlık bakanlığı verileri ile değil, bu verilerle somut biçimde ilişkilendirilecek demografik yapı, nitelikli çevre, sosyal mekanlar ve olumsuz çevre koşullarını ilişkilendirerek kent profillerimize bakmalıyız. SKB’nin bu noktada kent profilleri çalışmalarını incelemekte yarar görüyorum.

Gelelim Bartın’a. Bursa’da Kent ve Sağlık Kongresi’nin çerçeve sunuşlarından birini Aydın Adnan Menderes Üniversitesinden Prof. Dr. Didem Evci Kiraz hocamız yaptı. Didem hoca sunumunda Sağlıklı Kentleri Birliği’nin kurucu üyelerinden birisinin Bartın olduğunu söyleyince açıkçası sevindim. Sonrasında Bartın’ın uzun zamandır SKB çalışmalarına katılmadığını, hatta Amasra’nın üye olmasına rağmen katılmadığını öğrenince üzüldüm. Ara verilince hemen hoca ile görüştüm ve belediye ile iletişime geçip bu denli önemli bir konumda olan hele ki kentin yıllardır başta ırmak kirliliği ve hava kirliliği olmak üzere termik santral tartışmalarının da odağında bu üyeliklerin acilen aktive edilmesi ve konuya ilişkin çalışmaların ivedi olarak başlaması için girişimlerde bulunacağıma söz verdim. Buradan SKB yetkilileri ve özellikle kongrenin düzenlenmesinde büyük emekleri olan Doç.Dr. Alpaslan Türkkan ve SKB Müdürü Sn. Murat Ar olmak üzere kongreye katkı sunan herkese teşekkür ederim. Kongrede bisikletli dostlar ile bir araya gelme fırsatı da bulmuştuk. Bisiklet ve bisikletli yaşama katkı sunan belediyelerin gerek Dünya Sağlık Örgütü gerekse SKB nezdinde ne kadar önemli işler başardıklarını bir kez daha duyduk, tartıştık.

Bartın ve tüm ilçelerinin sağlıklı yaşam için çaba harcayan ve siyaset üstü çalışmalar ile bir araya geldiklerinde çalışmalarını ortaklaştırabilen birlik üyesi kentlerle bir araya gelmesi dileklerimle.

Doç.Dr. Mustafa Artar

24.2.2018 - Bartın