Asayiş

Patlamadan Önce Metan Gazı Yüzde 1.69’a Yükselmiş

Abone Ol

TBMM Genel Kurulu'nda, Bartın'ın Amasra ilçesinde 41 işçinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan maden kazası konuşuldu.

İlgili Foto Galeriye Git

TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanvekili Nimetullah Erdoğmuş Başkanlığı'nda toplandı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Bartın'da meydana gelen maden kazası ile ilgili bilgilendirme yaptı. Ardından, Meclis'te grubu bulunan ve temsil edilen partiler adına konuşmalar yapıldı. Muhalefet maden kazasına ilişkin hükümetin yaptığı bilgilendirmeyi 'kader tartışmasına' dönüştürünce AK Parti sıralarından tepki gösterildi.

İYİ Parti Grubu adına söz alan Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, "Sayın Bakanı Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni bilgilendirdiği için tebrik ediyorum ama beni bağışlasınlar; sanki yaramazlık yapan bir öğrenci, öğretmeni tarafından tahtaya çıkarılır, o da gelir, mazeretlerini beyan eder. Yapmış olduğu açıklamalar benim nezdimde ondan ileriye geçmedi. Sıradan bir olay olmuş gibi sadece mazeret beyanından ibaret açıklamaların hem Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde hem de aziz milletimizin nezdinde karşılık bulacağı kanaatini taşımıyorum" dedi.

MHP Grubu adına söz alan Ankara Milletvekili Sadir Durmaz, "Söz konusu maden ocağı patlaması adli ve idari açıdan tüm boyutlarıyla araştırılacaktır. Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan ve şu an 6 cumhuriyet başsavcısı ile 4 bakanlık müfettişinin görev aldığı soruşturma kapsamında, Bartın İl Emniyet Müdürlüğünce, uzman personelden oluşan özel ekiple tüm arama ve el koyma işlemlerinin tamamlandığı bilgisine ulaştık. Elbette, giden canlarımız geri gelmeyecek, acılar silinmeyecek. Lakin kafalarda soru işareti kalmaması, ihmal veya kusur varsa bunun ortaya çıkarılması ve sorumluların tespit edilmesi açısından bu detaylı soruşturma son derece önemlidir" diye konuştu.

CHP Grubu adına söz alan Grup Başkanvekili Özgür Özel ise konuşmasında Soma'da meydana gelen ve 301 kişinin ölümüyle sonuçlanan maden kazasını hatırlattı. Özel, "O madende sorumluluğu olanlardan herhangi biri, o gün patlamasaydı da 41 kişi ölmeseydi de giderken bir kişiye trafik kazasında çarpıp öldürseydi mahkeme ölümlü kaza sebebiyle verdiği için yüzde 99,5 tutukluluk tedbirine başvuracaktı. Kardeş 41 can ölmüş ha, civciv değil; 1 gözaltı yok, 1 tutuklama yok, 1 görevden el çektirme yok, 1 açığa alma yok, yazıklar olsun" diyerek Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'in kaza ile ilgili sunumunu eleştirerek kazanın nasıl olduğunu anlattı.

'KADER' TARTIŞMALARI

TKP Genel Başkanı Erkan Baş da, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarına vurgu yaparak, Neymiş kadermiş lanet olsun kadere" dedi. MHP Grup Başkanvekili Levent Bülbül, Baş'ın sözlerine tepki göstererek, "Bu bizim inancımıza ağır bir ifadedir" diye karşılık verdi.

TURAN: BU USLUBUN MECLİSE YAKIŞMADIĞI KANAATİNDEYİM

Muhalefetin eleştirilerine yanıt AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan'dan geldi. Turan şöyle dedi:

"Kadere iman bizim imanımızdır Sayın Başkan, lanet okumak yanlıştır, reddediyoruz o ifadesini. Ne demek 'kadere lanet olsun.' 'Kadere lanet olsun' diye bağırmasının Meclisin mehabetine, imanın bir şartı olan kadere, bu yaklaşıma yakışmadığı kanaatindeyim. Müslüman bir milletin, hatta daha öte tüm inançların içerisinde olan kader anlayışının Meclis kürsüsünden 'lanet olsun' tarzı bir ithama maruz kalmasının doğru olmadığı kanaatindeyim. Cumhurbaşkanımızın konuşmasının başında, sonunda, kader bölümünün başında sonunda; tedbir var, mevzuat vurgusu var, dikkatli olma vurgusu var. Bunun ötesindeki durum 'kadere iman' başka bir meseledir. Bu üslubun Meclise yakışmadığı kanaatindeyim."

AK Parti Grup Başkanvekili ve Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, kazanın gerçekleştiği maden ile ilgili bilgileri paylaşarak şöyle konuştu:

"Amasra'daki kazanın olduğu 14 Ekim Cuma günü, benim de Bartın'da olduğum bir sırada Amasra maden ocağında eksi 300-350 kotları arasında saat 18.05'te bir patlama olduğu haberini alınca hemen Sayın Valimizle irtibat kurarak hep birlikte Amasra'ya hareket ettik. Kazadan 15 dakika sonra Amasra ilçemize ulaştık. Biz ocağın başına intikal ettiğimizde Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun Amasra maden ocağında hazır bulunan tahliye ekipleri kurtarma çalışmalarına başlamışlardı. Ayrıca, diğer madenciler de arkadaşlarını kurtarmak için yoğun bir gayret içerisindeydiler. Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun Zonguldak'taki tahliye ekipleri de kısa süre içerisinde Amasra'ya ulaştılar ve bölgemizdeki özel maden kuruluşlarının tahlisiye ekipleri de kurtarma çalışmalarına katıldılar. Kazanın gerçekleştiği vardiyada 110 madencimiz bulunuyordu; patlamanın ardından 58 madencimiz yara almadan ocaktan tahliye edildi, 41 madencimizi ise maalesef kaybettik. 11 madencimiz yaralı olarak hastanelere süratle taşındı; 5 madencimizin tedavileri Bartın'da gerçekleştirilerek taburcu edildiler, 6 madencimizin de uçak ambulanslarla sevk edildikleri İstanbul Çam ve Sakura Hastanesinde tedavilerine devam ediliyor. Tüm duamız, bu kardeşlerimizin de bir an önce sağlıklarına kavuşmaları için."

İHMAL VARSA CEZALANDIRILACAK 

Bakan Dönmez: O işletmemizde aynı uçaklarda olduğu gibi karakutumuz var, ihmal varsa gereği yapılacak

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Bartın'ın Amasra ilçesindeki maden kazasına ilişkin, "O işletmemizde aynı uçaklarda olduğu gibi karakutumuz var. O ana kadar gerçekleşen tüm ölçümler, aşağı ve yukarıdaki görevlilerin arasındaki her türlü telsiz ve telefon konuşması kayıt altında. Bilirkişi ve denetçiler olayı aydınlığa kavuşturacak. Hiçbir endişeniz olmasın, en ufak ihmal varsa gereği yapılacak" dedi.

TBMM Genel Kurulu, HDP'li Meclis Başkan Vekili Nimetullah Erdoğmuş Başkanlığı'nda toplandı. Genel Kurulda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Bartın'ın Amasra ilçesinde 41 işçinin ölümüyle sonuçlanan maden kazasına ilişkin bilgilendirme yaptı.

'GRİZU PATLAMASI OLDUĞU DEĞERLENDİRİLMEKTE'

Bakan Dönmez, 14 Ekim Cuma günü saat 18.10 sıralarında Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesi'nde yaşanan kazaya ilişkin, "Söz konusu vahim hadisenin metan gazının boşalmasına bağlı olarak grizu patlaması şeklinde meydana geldiği  değerlendirilmektedir. Patlamanın ardından galeride kısmi yangınlar oluşmuş, keza kömür üretiminin yapıldığı alanda da kısmi göçükler meydana gelmiştir. Kazanın meydana geldiği saat 16.00-24.00 vardiyasında 110 madenci kardeşimiz çalışmaktaydı. Madencilerimizden 58'i sağ olarak tahliye edildi. Ne yazık ki 41 madenci kardeşimiz hayatını kaybetti. 11 madencimiz ise yaralı olarak hastanelere sevk edildi. 6 madencimiz Sağlık Bakanlığı'nın ambulans uçağıyla İstanbul Çam ve Sakura Şehir Hastanesine sevk edildi. Kalan 5 yaralı madencimizin tedavilerine Bartın'da devam edildi. Bugün itibariyle sadece İstanbul'da 6 madencimizin tedavisi devam ediyor. Bartın'daki bütün yaralı madencilerimiz taburcu edildi. Kazanın ardından 18 saat içerisinde arama kurtarma faaliyetleri tamamlandı. Müessesede üretime ara verildi. Yangının havayla irtibatını keserek söndürülmesi için iki noktadan baraj yapımı tamamlandı" dedi.

'TTK YATIRIMININ YÜZDE 33'Ü İŞ GÜVENLİĞİNE AYRILMIŞ'

Ardından madenlerde alınan önlemleri ve yapılan yatırımları alınan Dönmez, "TTK'nın 2010'dan bu yana yaptığı yaklaşık 677 milyon liralık yatırımın yüzde 33'ü iş güvenliğine ayrılmıştır. TTK'nın beş müessesesinden en küçüğü olan Amasra Müessese'mize ise aynı yıllar arasında yaklaşık 77 milyon liralık yatırım yapıldı. Bu yatırımların yarısı iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin yatırımlara aittir. Bu da yüzde 49'a tekabül etmektedir. İlgili yönetmeliğe göre her 250 çalışana 1 iş sağlığı güvenliği uzmanı görevlendirilmesi zorunluyken, TTK Amasra Müessesemizde 580 çalışana 16 iş sağlığı ve güvenliği uzmanı görevlendirilmiştir. Yani her 37 madencimize 1 iş sağlığı ve güvenliği uzmanı düşmektedir" diye konuştu.

Ayrıca Türkiye'de tüm madenleri denetlemekle görevli olan ve ülke genelinde risk gruplarını da dikkate alarak yılda ortalama 8 bin denetim gerçekleştiren Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yer altı kömür ocaklarının yılda en az 4 defa denetlendiğini kaydeden Bakan Dönmez, "Bu kapsamda TTK Amasra Müessesesi'nin de bu yıl yapılan dördüncü yani son denetimi 21-27 Ağustos tarihleri arasında yer altı uzmanları tarafından yerinde denetimi gerçekleştirildi. Bu denetimlerde teknik ve idari düzenlemelere aykırı bir husus tespit edilmemiştir" ifadelerini kullandı.

Kazanın ardından başlatılan adli ve idari soruşturmalara da değinen Dönmez, "Olayın meydana geldiği ilk andan itibaren Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 6 savcı görevlendirmek suretiyle adli soruşturma başlatılmıştır. Bakanlığımız ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından ayrıca idari teknik soruşturma ve denetimler başlatıldı. Olayın tüm boyutlarıyla açıklığa kavuşması için gerekli her türlü desteği ilgili denetim birimlerine vereceğiz" dedi.

'HAYAT HATTI' TESİS EDİLDİ'

Kazanın yaşandığı ilk dakikalarda Sayıştay raporlarının  gündeme getirildiğine dikkat çeken Bakan Dönmez, "2017 ve 2019 yılları Sayıştay raporlarında yer alan 'Solunabilir ve patlayabilir tozla mücadelede' başlığı altındaki hususların dikkate alınmadığı iddiası ortaya atılmıştır. Bu iddiaya ilişkin, ölçümler ve kontroller tam yapılmakta ve mevzuatta belirtildiği seviyede tutulmaktadır" açıklamasında bulundu.

Ardından Soma ve Ermenek kazalarından sonra mevzuattaki düzenlemelere istinaden TTK'da iyileşmeler yapılmadığına dair iddialara yanıt veren Dönmez, şunları söyledi:

"Tüm müesseselerde bulunan toplam 200 kilometrelik yer altı açıklıklarında 'Hayat Hattı' tesis edildi. Yer altı ferdi kurtarıcı maske değişim istasyonları kuruldu. Tüm iş süreçleri için risk değerlendirme yükümlülüğü getirilmiş, bu husus kurum tarafından titizlikle takip edilmiştir. Yer altında metan, oksijen, karbonmonoksit, hidrojen sülfür, sıcaklık ve hava hızını ölçen sensörlerin bulunması zorunluluğu yerine getirilmiştir. Bağımsız çalışan her ekipte en az 1 adet seyyar gaz ölçüm cihazı bulunmaktadır. Ayrıca konveyör haberleşme ve acil ikaz sistemi, tahlisiye cihazı, el tipi sıcaklık ve basınç ölçer, çoklu gaz analiz seti, merkezi gaz izleme sistemi, exproof kamera, ana nefeslik aspiratör modernizasyonu, kişisel oksijen maskeleri, antistatik iş elbiseleri, basınç teneffüs istasyonları, otomatik yangın söndürme sistemleri, tali havalandırma pervaneleri gibi burada daha sayamayacağım 50 kalemde gerek bireysel gerekse de sahaya yönelik iyileştirmeler yapıldı. 2022 yılı içinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş denetçilerince kurum iş yerlerinde tam 26 denetim yapılmış olup bunun 4 tanesi Amasra Taşkömürü İşletme Müessesesi yer altı iş yerlerinde gerçekleştirilmiştir. Yine bakanlığımıza bağlı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü görevlilerince kurum iş yerlerinde 45 denetim yapılmış olup bunun 7'si Amasra Taşkömürü İşletme Müessesesi yer altı iş yerlerinde gerçekleştirilmiştir."

'EN UFAK İHMAL VARSA GEREĞİ YAPILACAK'

Bakan Dönmez, maden ocağının patlayacağı iddialarına ve patlamanın olabilme risklerini ilişkin de, şöyle dedi:

"O işletmemizde aynı uçaklarda olduğu gibi karakutumuz var. O ana kadar gerçekleşen tüm ölçümler, aşağı ve yukarıdaki görevlilerin arasındaki her türlü telsiz ve telefon konuşması kayıt altında. Bunların hepsi de incelemeye ve denetime tabii olacak. Hiçbir endişeniz olmasın, en ufak ihmal varsa gereği yapılacak. Havadaki metan gazı oranının yüzde 5 ila yüzde 15 arasında olması, en ufak bir kıvılcım ve benzeri ısı kaynağına temas etmesi halinde grizu patlaması meydana gelmektedir. Yani 3 şey bir arada olursa patlama olur. Yanıcı madde. Ki burada metan. Hava ve yakıcı madde. Ayrıca şu hususları da belirtmek isterim ki; maden iş yerlerinde, iş sağlığı ve güvenliği yönetmeliğine göre, ortamda yüzde 1 oranında metan bulunması durumunda patlatma yapılmaz. Yüzde 1,5 metan varsa emniyet amaçlı elektrik kesilir. Yüzde 2 metan bulunması durumunda madenciler çalışma ortamından tahliye edilir. Gaz izleme sensörleriyle de ortamdaki gaz belirli değerlerin üzerine çıktığında sesli ve ışıklı alarm verilerek çalışanlar uyarılmaktadır. TTK Amasra Müessesi'ne kurulan sensörlerle metan oranı yüzde 1,5 değerine ulaştığında hem Merkezi Gaz İzleme Sisteminde hem de yer altındaki sistemde sarı ışık yanmakta ve sesli uyarı vermektedir. Akabinde Merkezi Gaz İzleme Birimi tarafından ilgili birimler hemen telefonla bilgilendirilip sistem takibe alınmaktadır. Metan oranı yüzde 2 değerini bulduğunda yer altındaki sistemde ve yer üstündeki merkezi gaz izleme ünitesinde kırmızı alarm devreye girer ve hemen acil durum prosedürü işletilmek suretiyle çalışanlar tahliye edilerek temiz havaya çıkarılmaktadır."

'HAVADAKİ SON METAN ORANI YÜZDE 1,69'

Kazadan önceki son kayıtlar incelendiğinde ortamdaki metan gazı oranın önce 1,5 seviyesine ulaştığını, saat 18.05 sularında da emniyet amaçlı elektriklerin  kesildiğini anlatan Dönmez,  "Son kayıt havadaki metan oranı yüzde 1.69 olarak ölçüldüğünü göstermektedir. 18.09'dan sonra kayıt alınmadı. Merkezi gaz izleme istasyonunda ölçüm bu. Bütün birimler, bilirkişiler, bu değerleri tek tek değerlendirecek. Bilirkişi ve denetçiler olayı aydınlığa kavuşturacak" diye konuştu.

Loading...