Muhteşem 20 yıl mı?



Bartın Irmağı İhaneti

Son günlerde yerel basının sık sık gündeme getirdiği Irmağımız siyah renge bürünmüş adeta Bartınlıların ırmağı kirletmesine ve yok etmeye çalışmasına karşı yas tutmaktadır. Irmağımız 150’yi aşkın köyün çöplüğü, kanalizasyonların akıtıldığı ve fabrikaların atıklarını saldığı bir kanal olarak kullanılmaktadır.20 yılda Tefer’den tutunda ırmakla ilgili birçok proje hazırlanmış kirliliğini engelleyecek bir çalışmaya başlanamamıştır. Bartın ırmağı doğanın değişmez hükmü olarak önlem almayan insanoğluna refleks olarak sel olmuş ve öfkesini kusmuştur. Çünkü Bartın Irmağı bu topraklara adını veren “Parthenios” (Partenyus)’dur. Şimdi şu cevaplar gelecek ırmak için şu çalışma yapıldı, bu yapılacak. Günaydın 20. Yıldayız.

Üniversiteliyiz

2008 yılında Bartın Üniversitesi kuruldu.1991 yılından beri TBMM çatısı altında görev tapan hemen hemen tüm vekillerimiz bu konuda çalışmalar yaptı. Bartın Üniversitesinin kurulmasına Bartın kamuoyu yeterli cevabı verememiştir. Başka illerde kişi ve kurumlar yeni kurulan Üniversiteler için birçok destek çalışmaları yaparken Bartın’da rutin açıklamaların dışına çıkılamamıştır. Bunun en belirgin teyidi ise temel atma aşamasına gelen Bartın Üniversitesi yerleşkesi alanında bina, tesis, kütüphane vb hayırseverlerimiz ve kurumlarımız tarafından yapılacak bir çalışma hala yoktur. Bartın ve üniversite kaynaşması sağlanamamış. Üniversite öğrencileri sadece kiralık ev, yurt için potansiyel müşteri olarak bakılmaktadır.

Termik Santral mi dediniz?

2000 yılında yaşanan Mobil santral tartışmalarının ardından 2007 yılında alevlenen Termik Santral tartışmaları Bartın gündeminin birinci sırasına oturdu. Kamuoyu santralciler ve çevreciler olarak ikiye ayrıldı. Son yıllarda enerjimizin büyük bir kısmını bu konuya ayırmak zorunda kaldık. Elbette çevresel konulara karşı verilen haklı mücadeleye destek vererek yerini almak hepimizin asli görevidir. Ya İnkum tepesinde 20 yıldır yanan çöplük için neden bağırmadık. Sel olup ağlayarak ölüyorum diyen Bartın Irmağı için aynı derecede yürüyüşleri, toplantıları yapmadık. Gerçekten Irmak için Ankara’ya hiç çıkartma yaptık mı? Ya verdiğimiz göç için? Ya ilimizin eğitim sorunları için? Ya şiddete uğrayan kadın ve çocuklar için?Ya şehitlerimiz için?

Şehit ve Gaziler Derneği

Bartın'da Şehit Aileleri ve Gazileri Derneği ancak 2008 yılında kurulabildi.1991 yılında il olan bugün başta terörle mücadele olmak üzere, Kıbrıs Barış Harekâtı, Kore Savaşı, Milli Mücadele, 1.Dünya Savaşının Çeşitli Cepheleri ve Çanakkale’de şehit ve gazi veren ilimizde hala bir şehitler anıtımız yoktur. Elbette şehit ve gazilerimiz için hepimiz yüreğimizden destek veriyoruz. Bunu sorgulamak kimsenin haddine de değildir. Ama bir gazeteci olarak en son Ulus ilçemizde katıldığımız kahramanımız Şehit Hasan Hüseyin Oğuz’un cenaze törenine katılmayan bürokratlarımızı, siyasetçilerimizi ya da her fırsatta medyaya çıkıp açıklamalarıyla mangalda kül bırakmayanları örnek vererek ‘’samimiyet’’ konusunda gazeteciler olarak tarihe notumuzu aldık. Haber başlığımız’’sizi yok saydık’’ oldu.

Kadının adı yok

Bartın’ı anlatan tüm yazılı ve görsel eserlerin yüzde sekseninde Bartın GALLA BAZARI’’ndan söz edilir. Ama  ilimizde kadın’a karşı şiddet konusu ele alınıp yeterli çalışmalar yapılmaz. Ben altını çizerek şunu belirteyim  Bartın Toplumsal Destek Gönüllüleri dışında kadınlarımız ve çocuklarımıza yönelik yeterli çalışmamız var mı. Haber arşivlerimize bakıldığında son yılda işlenen cinayet ve şiddet olaylarında mağdurlarının büyük kısmı kadın ve çocuklar olmaktadır. Eğer bu tüm Türkiye’de böyle diye bir cevap verilirse bizim cevabımız da ‘’Hepimiz bir annenin eseriyiz ve bir zamanlar herkes çocuktu’’ olur.

Gençlerimiz mutsuz

Gazeteci olarak gençlerle yaptığımız söyleşilerde çoğunluğunun gelecek kaygısı olduğunu, Bartın’da iş bulmakta zorlandıklarını, verilen ücretlerin yetersiz olduğunu sık sık duyduk. Öte yandan iş çevrelerinden bazen çalıştıracak adam bulamıyoruz açıklamaları da geldi. Ama yaşanan gerçek tekdir. Gençlerine 20 yılda bir gelecek hazırlayamamış bir Bartın. Bunun en belirgin sonucu da gurbete göç edip iş arayan Bartınlı gençlerdir. Bu göç sonucu ailelerde yaşanan sosyal sorunları gelin siz düşünün.

Siyasetçilerimiz yeterince tek ses olamadı

Bartın ilimizde bugüne kadar görev yapan siyasi figüranlar ilimizin sorunları hakkında ortak çalışmalara yeterince imza atamadı. Elbette TBMM çatısı altında vekillerimiz Bartın için ortak önerge ve çalışmalar yaptılar. Ama TBMM tutanakları incelendiğinde diğer illere göre bu sayılarda alt sıralardayız. Hafızamızı yoklarsak Bartın’ın öncelikli sorunları için tüm siyasilerimizin katıldığı bir masa etrafında toplandığı kaç çalışmamız var. Bu eleştirimiz Türkiye’mizin hayati meselelerinde tek yürek olamayan Ankara siyaseti içinde geçerlidir.

Bürokratlarımız tatilde mi?

1991 yılında il oluşumuzla birçok yeni müdürlük ve kuruma kavuşan Bartın’da bürokratlarımızın yaptığı tüm olumlu çalışmaları takdir ediyoruz. Bunun yanında kurumları asli görevleri arasında olan çalışmaları başarı olarak açıklanmasını eleştiriyoruz. Bartınlı bürokratlarımız kendi alanlarında yeteri kadar özgün projeler hazırlayarak Bartın’ı hizmetine sunamamışlardır. Bartın’a önemli kişilerin karşılanmasında gösterdikleri duyarlılığı her zaman devam ettirmeleri en büyük dileğimizdir. Şunun altını çiziyorum. Bartın’ın herhangi bir köyünde bir anne çocuklarını akşam aç uyutursa, bir baba parasızlıktan çocuğunu okula yollayamazsa, bir kadın koca kurşununa kurban giderse, geçimsizlikten yuvalar yıkılırsa bunda hepimizin sorumluluğu vardır. Bartın Amasra ve inkum’u ile sadece kafa dinleme ve tatil bölgesi değildir.

Çuvaldız Bartın basınına

88 yıllık efsane Bartın Gazetesi, uydu yayını yapan ABA TV ve karasalda yayın yapan BTV, günlük yayın yapan Bartın Manşet, Hergün, Halk, Pusula,74 Haber, İletişim, Haftalık Olay, Barış, Posta 74, haber ajanslarımız Anadolu Ajansı, Doğan Haber Ajansı, Cihan Haber Ajansı, İhlas Haber Ajansı, medya temsilciliklerimiz, köşe yazarlarımız, araştırmacılarımız, periyodik yayınlansa da Bartın’ın Sesi, Adalet gazeteleri, Bartın İnternet Haber portallarımız, dergilerimiz, ay da bir yayınlanan Kerkük’ün Sesi Gazetesine ve basın meslek örgütlerine kadar 20 yılda bir Bartın basını vardır. Başarılı tüm çalışmalar zaten olması gerekenler. Ama özellikle son yıllarda resmi ilan konusunda yaşananlardan dolayı Bartın basının bir kısmı kısır bir tartışmanın esiri olmuştur. Siyasetçileri ve bürokrasiye eleştiren bizler çuvaldızı kendimize batırmalıyız. Bizler BGD olarak 2001 yılından kuruluşumuzdan beri 10 yıllık karnemizi inceleyip gerekli dersleri çıkardık. Örneğin Bartın Basını tarihinin yazılamaması, ilimizde kişi başına düşen gazete ve yayın, mesleki eğitim, birlik beraberlik konusunda eksikliklerimiz var. Bunun yanından Çetin Asma’nın Bartın ve basın adına yaptığı çalışmalar bize ışık olmaya devam ediyor.

Son söz şiir’in
Bana bir  Bartın sözü dersen
Günü gününden başka olsun
İçinde Asma’nın evleri
Birazda Irmak boyu olsun
Bana bir Bartın sözü dersen
Aşağı Cami Şadırvan olsun
İçinde Galla Bazarı birazda sen olsun
Bana bir Bartın sözü dersen
Ebu Derda’dan dualar olsun
Bırak yalanlar dursun artık
Bir söz söyle içinde Bartın olsun
Tadıda Çilek kıvamında olsun

* * *

KUTLAMA

5 Ekim 2009 tarihinde ilk sayısını çıkaran Bartın Pusula 24 aydır aralıksız yayın hayatını devam ettiren Bartın Pusula Gazetesi’ni ve tüm çalışanlarını tebrik ediyoruz. BGD olarak Bartın ilimizde ve Türkiye’de ‘’Gazetecilik’’ adına emek veren tüm meslektaşlarımıza destek olmaya devam ediyoruz. Bartın Pusula Gazetesi ilimizde vatandaşlarımız tarafından beğenilerek okunan, günlük gazete olarak gündemi takip ederek kamuoyunun bilgilendirmeye devam ediyor. BGD olarak Bartın’ımızın gelişmesi ve düşünce hayatımıza Bartın Pusula’nın verdiği destekten dolayı teşekkür eder, çalışmaların da başarılar dileriz.

GÜNGÖR YAVUZASLAN
BGD Başkanı