Mescier’in yaptığı…



Bu denli iddialı bir kanıya nasıl ulaştığımı belirtmeden fabrikayı kısa bilgilerle tanımak lazım.

Geçmişi 1960’lı yıllara dayanan Mescier, Karabük’teki tesisinin yanında 2009’da Bartın OSB’de üretime başladı.

Fabrikanım Bartın Limanı’nda ayda 1800 tır hacmi ile var.

Yani bu fabrikadan limana günde 60, iki saatte 5 tır gidip geliyor.

Rusya ve Ukrayna’dan ayda yaklaşık 30 bin ton kütük demir ithal eden ve yine ayda 20 bin ton ihracat yapan Mescier, ülkede ihracat hacmini arttıran 12. büyük firma
olmanın da haklı gururunu yaşıyor.

***

Mescier Demir-Çelik Fabrikası ürünlerinin yüzde 80’ini Fas, Cezayir, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve ABD başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesine ihracat yapıyor.

Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin istatistiki araştırmalarında 2009’daki ihracat performansı ile ülkede en fazla ihracat yapan ilk 250 firma arasında 218. olan Mescier, yine İstanbul Sanayi Odası’nın ilk 500 sanayi tesisi arasında da 350. sırada yer aldı. Firma, bu başarıların yanında iş dünyasına hitap eden Capital Dergisi’nin 13 yıldır
gerçekleştirdiği en büyük 500 firma arasında da 486. sırada yer aldı.

Mescier, Demir-Çelik Fabrikası bu başarılarının yanında aynı derginin araştırmasında yıllık ihracatını yüzde 181 arttırarak ‘Türkiye’nin ihracat hacmini arttıran 12. büyük firma’ oldu.

***

Fabrikadaki istihdam sayısı önceki haftalarda 200’e yaklaştı ve 3 vardiya üretim yapıyor.

Fabrika yeni bir üretim tesisi için önceki haftalarda çevresinde bulunan arazileri de kendi bünyesine kattı.

Köy halkına ait fındık bahçelerini satın aldı ve yeni yatırım için son hazırlıklarını yapıyor.

Yıllık 500 bin ton üretim yapan fabrika 3 hadde tesisi ile üretimini arttıracak.

İşçilerin tamamını Bartın’dan alan, Karabük’ten bir işçi dahi getirmeyen fabrika yine her türlü malzemesini de Bartın piyasasından karşılıyor.

Büro mobilyalarını Bartın’dan alan, mimar ve mühendislerini Bartın’dan seçen, erzaklarını ve akaryakıtını da ilimizden karşılayan Mescier’i kısaca tanıdıktan sonra gelelim bizi daha çok şaşırtacak ve gururlandıracak konuya…

***

Fabrikada çalışan bir dostum ile önceki gün bir misafirlikte hasbıhal etme fırsatı bulduk.

Neler anlattı:

-Maaşlarımızı günü gününe alıyoruz. Maaş günü eğer hafta sonuna -mesela Pazar gününe- denk gelirse, 2 gün önceden Cuma günü bankaya yatıyor. 2 yıldır daha bir gün bile gecikmedi.

-Fabrika sahibi Sabri Mesciler sürekli içimizde. Kendisi sanki patron değil, bizim gibi işçi. Hep mütevazi, hep alçakgönüllü.

-Bankaya kredi için gittiğimizde ve “Mescier’de çalışıyoruz” dediğimizde kredimiz 10 dakikada onaylanıyor.

-Bir mağazaya alış veriş yapmaya gittiğimizde bütün kolaylıklar sağlanıyor, senet imzalatılmıyor, peşinat vermeseniz de olur diyorlar.

-Fabrikada birçok kişi otomobil sahibi oldu. Bartın’da bulunan x Otomotiv, sadece bizim fabrika çalışanlarına 40’a yakın otomobil sattı.

-Bende almayı düşünüyorum ama ne alacağıma karar veremedim. Tabi sıfır düşünüyorum.”
Bu sözlerin ardından bize de Bartın’a böylesine bir katma değer sunan Mescier’e teşekkür etmek ve alkışlamak düşer. Teşekkürler Mescier…

***
Bana bunları anlatan ve şu anda Bartın’da ikamet eden bu kişi, Karabük’te çalıştığı bir haddenenin kapanması sonucu uzun bir süre işsiz kaldı.

Memleketi Ulus’a döndü ve henüz yeni doğmuş bebeğinin ihtiyaçlarını karşılamak için inşaatlarda çalıştı.

Ardından Mescier’e girdi ve kendisine verilen her işi kaçmadan, yorulmadan, sıkılmadan yapmanın gayreti içinde oldu.

İşe başladığı ilk aylarda çoğu zaman Ulus’a gidecek araç bulamadı ve fabrikasına ait TIR’larla gidebildiği Apdipaşa’dan Ulus’un merkezine (Uzaklığı bilenler bilir) gece vakti onlarca kez yürüyerek gitti.

***

Başarı da işadamlarının cesareti kadar ‘üst düzey bir bürokratın ricasıyla işe alınan ve ardından kendisine verilen işi beğenmeyerek masa başı iş isteyen ve kendilerine kapı gösterilen işçilerin’ değil, işine düşkün ve çalışkan eli nasırlı işçilerin payını da unutmamak gerekiyor.  

“Çalışan” işçileri de kutluyoruz....