Lösemili Çocuklar Bilinçli Aileler
2-8 Kasım tarihleri arasında her yıl Lösemili çocuklar haftası olarak anılmaktadır. Kanser tedavileri pahalı ve ciddi ekonomi isteyen tedavilerdir. Ekonomik durumları iyi olayan aileler çocuklarını tedavi edememekte ve ölümle savaş vermektedirler. Bu sebeple başta 5 Milyon gönüllüye sahip LÖSEV ailesi olmak üzere bir çok sivil toplum örgütleri bu alanda gönüllü olarak hizmet vermekte, ihtiyaç sahiplerine ulaşmaktadır. Sizlerde he bağışlarınızla maddi hemde manevi desteğinizle onların her daim yanında olabilir, bir HAYAT KURTARABİLİRSİNİZ.
Halk arasında kan kanseri olarak bilinmektedir. Kanın yapım yeri kemik iliğidir, iliğinin içerisindeki kök hücreler, kendilerine benzer hücre oluşturur ve çoğalarak kana geçerler. Bu hücrelerdeki bozulmalar kan hastalığını meydana getirir. Hastalığın ortaya çıkması da çevresel faktörler ile meydana gelebilmektedir. Enfeksiyon, ilaç, vücuda giren bir kimyasal madde, beslenme ve genetik yatkınlıklar gibi etkenler hastalığın ortaya çıkışında büyük rol oynuyor. Risk grupları genelde 2 ve 5 yaşlarındaki çocuklarda görülüyor. Her 5 kişiden bir kişi kanser adayı. Dünya Sağlık Örgütü bu sayının giderek artacağını ve 20 yıl içinde 2-3 katına çıkacağını söylüyor. Kanser vakalarının bir yılda 10 milyondan 20 milyona çıkması da bunu doğruluyor. Türkiye’de her yıl bin 200 çocuk lösemi hastası olmaya aday. 0-16 yaş grubundaki her çocuk bu hastalığa yakalanabilir.
Lösemiden korunma yolları nelerdir?
Yeni doğan bebekler mutlaka ilk altı ay anne sütü ile beslenmeli, kanserojen maddelerden uzak tutulmalıdır. Oyuncak tercihlerinden çok özen gsterilmeli, beslenmesinde ise organik gıdalarla tercih edilmelidir. Ispanak ve demirce zengin olan besinler kullanılmalıdır. Büyüme çağındaki, beyin ve vücut gelişimlerinin en hızlı ilerlediği 0-2 yaş grubundaki bu çocukların beslenmeleri büyük önem taşıyor.
HASTALIĞIN BELİRTİLERİ;
Ateş
Halsizlik
İştahsızlık
Kilo kaybı
Nedensiz burun kanaması gibi dışarıdan görülen belirtiler olduğu gibi
Lenf bezlerinde büyüme
Kansızlık ve cilt altı kanamalar
Karaciğer-dalak büyümesi gibi klinik muayene ve testler gerektiren belirtilerde olduğu bilinmektedir.
Lösemi tedavisi, son derece uzun, zor ve pahalıdır. Lösemi tanısı alan vakalara haftada, ayda bir damardan verilen çok sayıda ilaç ve kemoterapi tedavisiyle ortalama 2.5 yıl kadar süren bir tedavi uygulanmaktadır. Bu tedavi sonucunda iyileşme %75-80 olduğu saptanabilir. Yalnızca % 5 oranındaki vakalarda ve uygun durumlarda kemik iliği nakli yapılabilir. Artık ülkemizde, kemoterapi ve kemik iliği nakli batı ülkeleri standartlarında, başarıyla yapılmaktadır.
LÖSEMİLİ ÇOCUKLAR VE AİLELERİNİN PROBLEMLERİ:
1- Okul ve dersliklerden uzak kalmak
2- Toplum tarafından dışlanmak tarafından dışlanmak
3- Aile tarafından, çocuğun iyileşme şansının olmadığını düşünmesi
4- Hastalığın bulaşıcı olduğunun düşünülmesi
5- Çocukların sosyal etkinliklere katılamamaları ve yönlendirilmemeleri (Kurs,Sinema, tiyatro, ...)
6- Çocuklarda uygulanan diyet ve gıda temini sıkıntısı
7- Kan bulamamak
8- Ekonomik sıkıntılar
Ekstra masraflar yapmayarak sağlığımızı koruyabilmemiz mümkün!
1. Tüm hastalıkların en önemli gördüğü önlem temizliktir.Sık sık yıkanmalı, vücudumuzu daima temiz tutmalıyız.
2. Uyku düzenimizi ayarlamalıyız.
3. Elektronik eşyaların yayılım özelliğini göz önünde bulundurmalı, dikkatli kullanmalıyız.
4. Spor yaparak vücudumuzu hareket ettirmeli, dinç tutmalıyız.
5. Beslenmemize dikkat etmeli; organik gıdalar tüketmeye özen göstermeliyiz.
6. Sigara ve kanser yaratacak tütün ürünlerini hayatımızdan uzaklaştırmalıyız
7. Genel sağlık taramalarını ihmal etmemeliyiz.
8. Aşılanmaktan korkmamalı, çocukların tüm aşılarını zamanında yaptırmalıyız.
9. Hastalanınca zamanında doktora başvurmalıyız.
10. Doktorun verdiği ilaçları kullanmalı, bilinçsiz ve kulaktan dolma ilaç kullanımına son vermeliyiz.
11. Bulaşıcı hastalıklara yakalananlardan, çok yakınımız, sevdiğimiz birisi olsa bile, uzak durmalıyız.
12. Mutlaka sağlık ile ilgili bilinçlenmeliyiz.
13. Çağımızın en büyük sağlık sorunlarından biri olan "stres" ten uzak kalmaya çalışmalıyız.
Fırat Özgül
Radyoterapist