İşçi Memur Ayrımı Kalksın! Ama Nasıl? (1)

Başbakanımız işçi-memur ayrımının kalkmasını Ali Kırca’nın sunduğu bir programda yıllar önce ilk defa dile getirmişti.

Önceki gün , Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda düzenlenen 10. Çalışma Meclisi Toplantısı'nda bir konuşma yaptı.

- "Acaba biz işçi-memur ayrımını ne zaman ortadan kaldıracağız. Batı, bunu büyük ölçüde halletti. Türkiye'nin de bunu halletmesi gereğine inanıyorum. Gelin oturalım bunu hep birlikte çalışanlar başlığı altında toparlayalım"

- "İşçi-işveren kavramını bir kenara bırakıp yol arkadaşı anlayışıyla çalışmaya edeceğiz"

Başbakanın  bu konuşmasının Sözleri sendika başkanları tarafından farklı açılardan değerlendirildi.

Memur-Sen Başkanı Ahmet Gündoğdu
: Emek ve ekmek mücadelesinde ayrım yapılmasını doğru bulmuyoruz. Bu ayrım yerine hepsini kapsayacak şekilde çalışanlar ifadesi kullanılmalı. Ayrıca, demokratik bir ülke ve katılımcı demokrasi için memurlara siyaset yapma yasağının kaldırılması gerekli. Baktığınızda işçiye, esnafa herkese serbest ama Türkiye'nin okumuş kesimine siyaset yasak. Ancak burada, gözden kaçırılmaması gereken husus; işçi-memur ayrımı kaldırılsa bile; memurların iş güvencesinin tartışılması, tartışılmaya açılmasına karşıyız. Yani, memurların iş güvencesi şimdiki haliyle kalmak şartıyla çalışanlar ifadesine geçilebilir.(2010)

Memur-Sen Başkanı Ahmet Gündoğdu: Böyle bir şey söz konusu değil. İşçi örgütlerini dinleyince, işçilerde ihtiyaç olduğunu görüyoruz. İnişe geçmiş bir yapıya biz neden ortak olalım? Bizde grev hakkı yok, onlarda var ama onların da çok ciddi grevler yapmadığını, yapamadığını çok net görüyoruz. Geçen yıl biz toplu sözleşmede istediğimizi alamayınca, bir günlük iş bırakma eylemini, grev kararını anında aldık ve Türkiye genelinde uyguladık. Çünkü uluslararası bir hukuktan yararlanabiliyoruz. Bu birleşme bize zarar verir. Eğer buradaki sıkıntı, çalışanların özlük haklarında ortak iyileştirme yapmaksa, grev hakkı herkese, siyaset hakkı herkese, emekli ikramiyesi aynı gün oranında çalışan herkese eşit verilmelidir.(2013)
 
Hak-İş  eski Başkanı Uslu : Biz öteden beri işçi memur ayrımının kaldırılması gerektiğini memur tanımanın yeni baştan yapılması gerekliliğini ifade ediyoruz. Kamuda çalışıyor olmasına rağmen işçilik yapan ama memur statüsünde olan bir sürü insan var. Memurluk kamu yetkisini kullanan imza yetkisi olan kişilerle sınırlı olmalı. Müdür, Genel müdür, Müsteşar gibi onun dışındakiler zaten kamu çalışanıdır. Ancak memur arkadaşlar hem iş güvencemiz kalsın hem de işçi hareketinin sahip olduğu toplu sözleşme grev hakkı gibi haklara sahip olalım diyorlar dünyada bunun örneği yok. Bu nedenle iş güvencesinin İLO standartlarına getirilmesi gerekiyor. O zaman memur arkadaşların bazı kaygıları ortadan kalkmış olacak diye düşünüyorum.

Kesk Başkanı: Çalışanların işçi memur şeklinde ayrılması zaten doğru değil. Burada memur kavramının yeniden düzenlenmesi lazım. Memur devlet adına oradaki  erki, iradeyi kullanan kişidir. Kamu çalışanı ise kamuda  hizmet üreten kişidir. Memur bürokratları kapsamalı. Ancak hükümet Avrupa'da var bizde de olsun diye bunu istiyor ama memurla işçi aynı olsun derken kamuda çalışanların iş güvencesini ortadan kaldırmak istiyorlar. Bunu kabul etmek istemiyoruz. İş güvencemize dokunmazlarsa, örgütlenme özgürlüğü ve grev ve toplu sözleşme önündeki engelleri kaldırırlarsa 'çalışan' olmayı kabul ederiz.