İnanışlar
- Eve karınca üşüşmesi uğurludur.
- Evde yılan görülmesi uğursuzluğa işarettir. Çünkü insanla yılan birbirlerine kinlidir.
- Evin yakınlarında köpek ulursa veya kuku kuşu öterse evden birisi ölür.
- Gece rüyada evin yıkılmasını ya da yanmasını görmek uğursuzluğa, evden birinin ölmesine işarettir.
- Evden birisi ölürse ölünün ruhu bulaştığı için kaldığı odadaki her şey yıkanmalı, temizlenmelidir.
- Sabah güneş doğmadan evin kapısının önünde sağ tarafta melaikeler, sol tarafta Şeytan bekler.
- Kapı erkenden ve Besmeleyle açılırsa Melek evin o günkü nasibini verir.
- Temizlenmeyen, pis evlere cin peri gelir, bulaşıklar yıkanmamışsa onu yalarlar
- Evde durup dururken ayna kırılması uğursuzluğa işarettir.
- Sacayağın üstü ocakta boş bırakılmaz, işi bitince –yorulduğu için- kaldırılır. Boş bırakılırsa ölü suyu ısınır
- Ocaktan çıkan küle tükürülmez, çünkü peygamber ekmeğini ona banıp yemiştir.
- Kıtlık zamanında bir kadın aç çocuklarını ocak külünden yaptığı ekmeklerle kandırmış, bu yüzden kül nimet sayılır.
-Ocaktaki ateş suyla söndürülmez, külle kapatılır
-Ocaktaki ateşi suyla söndürmek gerekirse “ev sönmesin” diye “değirmen ocağına döküyorum” diyerek su dökülür
- Evin ocağını evin gelini yakar.
-Ocaktan Cuma günleri kül alınmaz, günahtır.
- Bayramlarda, kandillerde veya Cuma akşamları ocakta un helvası yapılır, bir parça da ocağa atılarak kokutulur. Çünkü ölülerin ruhu bacanın ağzına gelip beklermiş.
- Ocakta soğan kabuğu yakılırsa, yakan kişi fakir olur.
- Ocağa tırnak atılmaz, canlı sayılır, günahtır.
- Ocağa saç atılmaz, canlı olduğu için günahtır.
- Ocağa veya çıraya tükürülmez, mekruhtur, tüküren fakir olur
- Çıra tükürülerek söndürülmez. Çünkü çıra güzel kokar, güzel kokmasının nedeni Peygamberin terinden meydana gelmesindendir
- Ateş kutsaldır, çünkü her şeyin son geçidi ateştir, o insanlara verilen bir nimettir. Ateşe tükürülmez, günahtır. Ateş bir nurdur. Ekmek ateşten geçtiği için, ondan kurtulduğu için bir nimettir, üzerine basılmaz
-Ocağın yanında yatmak iyi sayılmaz, buralarda cin peri tayfası gezinir.
- Tuvalet altlarında, evlerin saçak altlarında, küllüklerde, değirmenlerde ve köprü altlarında cin peri tayfası gezinir.
- Akşam namazından sonra evden ateş verilmez, çocuk uyuyamazmış.
- Akşam namazından sonra evden ateş, maya, tuz verilmez; evin bereketi gider.
- Akşam namazından sonra evden yoğurt vermek gerekirse üzerine odun kömürü atılır, evin bereketi kaçmasın diye
- Tuvalete sol ayakla girilir, sağ ayakla çıkılır.
- Tuvalette konuşanın ölürken dili tutulur
- Tuvalete tükürülmez, tüküren insana Şeytan can verirken kendi tükürüğünü içirir
- Tuvalette, banyoda fazla kalınmaz. İnsanı koruyan melaikeler pis kokulu yerlerde durmayı istemedikleri için incinirler.
- Evin eşiğinden sağ ayakla girilir, sol ayakla çıkılır
-Yeni gelin evin eşiğinden geçerken kucağına çocuk verilir, yumurta yedirilir çok çocuğu olsun diye. Eşiğe yağ sürdürülür yağ gibi geçinsin diye, bal sürdürürler yağ gibi yapışsın diye.
- Eşiğe oturmak uğursuzluktur, iftiraya uğrar, dedikodusu olur, eşiğe çingene oturur, fakirliğe işarettir.
-Eşiğe oturulmaz, oturulursa melekler eve giremez.
- Yeni gelinin kötü huyları babasının evinde kalsın diye eşikten geçerken eteği silkelenir.
-Kırk suyu tuvalete dökülmez ağaç diplerine, çantı dibine veya ayrı kanallara gittiği için abdestliğe dökülebilir. Kırk suyu kaşıkla evin duvarlarına serpiştirilir, evde temizlik olur, bu yapılmazsa uğursuzluk olur.
Bunlar da ilginizi çekebilir