Herhavzun Dibiaynı!



Demircüle arasına enecen. Öğnümde almancıla, belli. Bi gavur diliynen gonuşuyala bir Türkçe gonuşuyala. Yav gardeşim deyon içimden. Neçün böle ediyosuyuz. Bari şu işi kendi memleketiyizde yapmay. Benim ağnağcam dilde gonuşsaya sen. Tamam, kot pantolonuy üzerine bluz giymecen de. Ney va böle desey. İlle almanca sölecey. Sora arkasından şuraya da bakalım demez mi? Ney oldu şimdi? La havleee. Yani şurda iki cümle gurduy, yarsı almanca yarsı Türkçe. O gadarı işde. Benim bi arkadaş vadın. O ney oldu ki, geldi mi ki. Bunna iki sene de bi gelüle buraya. Bizim mehelleden. Gerçi şimdi bizim arkadaş Hollandaya yerleşmiş. Bi gün bu Alamanyadan yeni geldi. Bi almanca gonuşuya bi Türkçe. Ben bi ara, “İçimizde alman biri va mı bak bakan” dedim. Bu saf bi haliynen yooo deya. Eee dedim. Neçün almanca gonuşuyosuy. Ağzım alışmış deya. Ney ağzı lay, hava atıyosuy ba dedim. İçimden de şuna hain bi plan yapanda beyildesin deyi geçüryon. Baa baaakk dedim. Madem o gadarı almanca biliyosuy, herhavzun dibiaynı ne demek bil bakan dedim. Bita söle dedi. Herhavzun dibiaynı! Bu düşünüya daşınıya. Ölemiydin bölemyidin deyerekden gıvırma başladı. Almanca da böle bişey yok deya. La olmaz mı dedim. İyi düşün bakan. Bu, “Herhavzun” deya, “dibi” deya. Böle bişey yok deya gene. Gaç seneden beri Alamanya da yaşayosuy. Ta şunuy ney demek olduğunu bilemediy bak dedim. Tamam dedi bilemedim. Ney demek sen söle dedi. Anam bu hani havuz oluya ya, hah işde onlarıy dibi aynı. Yani Her havuzun dibi aynı demek. Aldıy mı şimdi arabadan sovanı. Nasıl yani deya, aval aval yüzüme bakıya. Öle bakasıy işde. Sen misiy ba almanca biliyon deyi hava atan. Ney oldu? Bu da bizim herhavzun dibi aynı. Hadi bakan bu sa altı ay yete. İdare et. Hııııı!!!