Su insanlığın ortak mirasıdır. Su eşittir hayattır.
Dünya nüfusunun hızla artması sonucu kişi başına düşen temiz su miktarı her geçen gün azalmaktadır. Buna karşılık kentleşme, sanayileşme, yanlış tarımdaki vahşi sulama ve arazi kullanımı nedeniyle su kaynakları tahrip olmakta, yok edilmekte veya kirletilmektedir. Bu hata Kavşak Suyumuz içinde yapılmaktadır.
Su doğal ve kıt bir kaynaktır. Yani sınırsız değildir. Bu nedenle sürdürülebilir bir su politikası olması ve rantabl kullanılması, kaynakların havza bazında korunması ve kirletilmemesi gerekir.
Birleşmiş milletler verilerine göre 1950 de kişi başına düşen su miktarı 16800 metre küp iken bu miktar 2000 de 7300 metre küpe düşmüş 2025 de ise 4800 metre küpe düşmesi beklenmektedir. Bartın, kent merkezine göç, hızlı nüfus artışı ve turizm nedeniyle Su kaynakları şu anda yeterli de olsa gelecekte su sıkıntısı yaşayacaktır. Zira Çevre Düzeni Planında Bartın merkez ilçenin 2025 yılında ki nüfusu 205 bin kişi olarak öngörülmektedir. Bu perspektife göre su kaynaklarının korunması ve geliştirilmesi Bartın için gerekli önlemler şimdiden alınmalıdır.
Bartın’da Su kaynaklarının korunması ile ilgili kurum ve kuruluşlar arasında organik bir bağ bulunmamakta her birim kendi içinde çalışmalar yürütmektedir. Yani bir eşgüdüm, koordinasyon olmadığı için, Karar verme sürecinde birlikte çalışmadıkları için, “Asker suyu”nun yitirilmesi gibi doğal hayatın sürdürülebilirliği konusunda olumsuz sonuçlarla karşı karşıya kalınmaktadır. Örneğin Kavşak suyu koruma havzası sınırları tespit edildiği, suyun morfolojik özellikleri bilindiği, koruma planı şekillendiği halde, Havza Koruma Planının 4 aydır Çevre ve Orman Bakanlığında imza altına alınıp, resmi Gazetede yayınlanmasının beklediği veya bekletildiği iddiaları mevcuttur.
Bu nedenle Bartın’da acilen “Su Yönetimi Üst Kurulu” oluşturulmalı bu kurul periyodik toplantılar yaparak yapılan ve yapılacak işlerin takip ve kontrolünü yönlendirmelidir. Bu kurul şu temsilci üyelerden oluşmalıdır: Valilik, ,Belediye, Üniversite Temsilcileri, DSİ, Çevre ve Orman Müdürlüğü, Kent Konseyi Çevre Meclisi, Konu ile ilgili uzman TMMOB temsilcileri.
Çağımızda, Su kaynaklarının korunması için artık Çözümlemeler mutlaka havza bazında yapılmalıdır. Özellikle Kavsak suyu havzasında hiçbir şekilde sanayi faaliyetine izin verilmemesi gerekmektedir. Doğal olarak havza bazında korumanın da bir maliyeti vardır. bu nedenle su faturalarına sembolik olarak 10 kuruş ilave edilebilir. İlk etapta havza sınırlarının tel örgülerle çevrilmesi, uyarı tabelalarının asılması ve markalanması için bu bedel zorunlu gibi gözükmektedir. Zira sınırları belinmemiş bir alanın korunmasından da bahsedilemez.Halkımıza bunu gerekliliği anlatılırsa bu sembolik bedele itiraz olunacağını sanmıyorum.
21 Mayıs 2009 tarihinde askıya çıkartılan bölgemize ait çevre düzeni planında havza bazındaki korumanın önemi vurgulanmış olmasına rağmen, kavşak suyu havzası ile ilgili koruma planı acaba, bakan imzasını beklediği için çevre düzeni planına henüz ithal edilememiştir? Bu merak konusudur.
Ancak benim de bulunduğum bir ortamda İktidar partisi yetkilileri bunun sözünü vermişlerdir. Bu nedenle şimdilik karamsarlığa yer yoktur. Ancak her geçen zamanın tehlikenin boyutlarını artırdığı bir gerçektir.
Bu hayati konuda kamu yararının belli grup ve kişilerin yararlarından çok daha önemli olduğunu artık herkesin kavraması gerekmektedir.
Bartın’da Kavşak Suyu , sudan da öte bir kültürdür, yani sadece su (!) değildir. Bu suyun “gidiyorum” diye sinyaller vermesine rağmen kaybedilmesi, büyük yankı doğurur.