Hapırama



Hani geçen yazdıydım ya. Doktor bundan idrar tahlili istemiş. Bunuy idrarı gelmedüğü içün yanındaki arkadaşına rica etmiş, seniykini vellim benim ta gelmedi deyi. Sora doktor tahlile bakıp bişeyiy yok seniy deyi eve göndermiş. Bu o yaşlı işde. Girdük doktoruy yanına. Dokdor bizi güler yüznen garşıladı. Söle deyze ney şikayetiy va dedi. Bu ağnatma başladı. Ben geceleri uyuyamayon dedi. Her azalarım ağrıya. Bi de bi hapırama geliya dedi. Doktor öööle bunu diğneya. Ney derki deyi ağnama çalışıya. Göğnüm aktarılıya deya. Otusam oturamayon, yatsam yatamayon doktor bey deya. Biz bu ağnatılandan bişey ağnayamaduk. Doktor zatdi ağnayamadı. Boş bir yüz ifadesiynen bakıya. Bu ağnatma devam ediya. Ahh ah deya. Bu yaşdan sora çekilmeya anam deya. Allah canımı alsada gurtulsam. Yeyemeyon kendimi deya. Doktor gözlüklerini düzeltiya, gulağnı gaşıya. Herhalde sinirleniya zaarr. Biz, “Böyük ana doktoruy ağnaca şekilde ağnat” deyi söğleniyoz. Bu, “Anam ne bilen ben, göğnüm aktarıyla” deya. Biz içimizden ney yapcaz şindi deyoz. Doktor buna ney ilacı vercek ki deyi endişe etme başladuk. Doktor nereyde ağrı va sen onu söle dedi. Böyük ana, “Gece bi hapırama geliya ba” dedi. Doktor “Nasıl yani teyze hapırama derken..?” deya. Adam gaç sene okudu, hayatını bu işe adadı. Hapırama deyi bişey duymadı tabi. Zatdi öğnündeki kitaplada da böle bişey yazmacanı tahmin edebiliyoz. Bi sessüzlük oldu. Doktor düşünüya. Bu hala, “Göğnüm aktarılıya, beyildeyon” deya. Bizim de aktarılıya emme ney yapacaz bilemeyoz ki. Doktor çarpıntı var mı, acı hissediyomusun, kolun ağrıyor mu, kalbin nasıl, uykusuz musun gibi şeyle sorma başlayınca iş çözülme başladı. Bizi kan tahliline gönderdi. Aşaya doğru eneken bu, “Bende gan falan yok. Siziykinden vesek olmaz mı” deya. Biz olmaz dedük. İğneden gorkuyon dedi. Olmaz böyük ana ille de seniy gaznıy lazım deyerek bunu ikna ettük. Tahlil sonuçları öğleden sonraya galdı. Neyse şurda çorba bişey içelim de açlığımız gitsin. Birazdan doktoruy yanına girecez. Eccük hava alalım, çok sıkıldım. Avaçlara, guşlara bakalım. Gökyüzüne bakıp derin nefes alalım dedim. Yaşlı deyzemiz de siz öle yapıy ben avır avır merdivenleri çıkarın dedi. Dikkat kendiye deyerek bunu üst gata gönderdük. Sava sola bakaken vakit geçivedi. Bizde doktoruy kapısına geldük. Sıra bize geliya emme deyze yok. Nerde bu? Nereye gitti şindi. Hayallah bee.. bize avır avır merdivenleri çıkarın dediydin. Bak sıra da geldi. Orda sıra bekleyen biri yaşlı deyzeniy gittüğünü söledi. Herhalde eve gitti deyi düşündük. Biz doktoruy yanına girdük. Neyi olduğunu bize sölesin deyi. Doktor, “Teyze de hapırama falan yok” dedi. Bak seeenn dedük içimizden. Doktor da bizdenmiş. Eeee dedük. Neyi vaaa… Doktor, “Evham başmış deyzeyi” dedi. Biz arkadaşnan haa?? Dedük. Doktor öğle arasında şive olayına girmiş. Bizim dilden gonuşuya. Siz ona göz gulak oluy, gezsin tozsun. Ağşamları yanına uğrayıy. Yalnız bırakmay yete dedi. Psikolojik yani. Biz de hapıraduk bişey olacak deyi dedük doktora. Deyzeniy bişeyi yok. Peki dedük sen öle istesey öle olsun. Eee dedük ney olacak şindi. Sonrası bu dedi doktor. Deyze bize numara yapdı yani. Kaçıy gurası o. Baksaya sen. Kim bilü nereye gitti. Heh telefon çalıya. Alovv. Neyy? Bazaryerinde misiy. Kimmiş. Deyzem bazaryerinde şalvarlık gumaşa bakıyomuş. O gadar işde. Onuy yapaca iş o gadarı olu.