Hakikati Kalbine Sor
Aydınlık anlarda herkes yol gösterir. İyi zamanlar da herkesin “iyi” olduğu gibi.
Öyle zamanlar vardır eşi dostu tanıma, kuzu postuna bürünmüş Kurt’u görme fırsatı verir. Karanlık anlarda size el feneri ile yön gösterenler kendi istek ve arzularına göre ışık tutarlar. Sizin ölçüleriniz hakikat ile yoğrulmamış ise makam, para, anlık zevk ve kazanımlar o karanlıkta size fener olarak görünecektir.
Hz. Peygamberin (sav) veda hutbesi ile Peygamberlikten önceki 40 yıllık hayatı doğru okuyup anlayamayan ehli dünya insanı, bugün İslam dünyasına 5.5 milyar insanın uzak kalmasını sağladığı gibi, dini İslam olan ülkelerinde sakat anomalili yaşayış sergilenir olmasını sağlamıştır.
Hz. Muhammed sav el-emin iken, bugün dünyamızda Müslüman denilince vahşi den de vahşi barbar, insanlığa kan akıtan varlıklar akla getiriyor.
El kaide boko haram ışid veya deaş gibi terör örgütleri İslam adını kullanıp dünyaya İslam’ı karalayan bedevi zalimler olarak isim yapmışlardır.
Erdem ve ahlâk deyip bu iki konuda en aşağılık duruşları sergileyenler, hayâsızca münafıklığın cesareti ile yaratanın huzuruna çıkmaktan imtina etmemeye devam ederler.
Kendilerinde olan necislikleri başkalarının üzerine atmayı meziyet sanan aldatılmış veya satın alınmış ruhlar, ahlâk ile erdem yoksunu olduklarını anlamamak için, onlar gibi nifak ve pislik içine bulanmış olmak gerekir.
Hakiki mümin Hz Muhammed sav gibi, düşmanları tarafından taltif gördüğü gibi, en mahrem emanetlerin verildiği güven abidesi olmanın hedefini seçmelidir. Ölçü Kuran Sünnet ile Peygamberin yaşayışı olmalı ki dünyanın evrensel kurallarını uygularken İslam’ın elmas güzelleri ile nakşedilmesi sağlanmalıdır.
Vahşi, barbarlıktan İslam ile kurtulmuş. Hz Muhammed sav ‘in güçlü kudretli olduğu dönem de huzurlu ve güvenli yaşamıştır. Bununla yetinmemiş bu güzelliklere İslam’a en büyük hizmeti yapmıştır.
Mümin 42/ŞÛRÂ-40 ayetinde ki gibi olmayı şiar edinmelidir. “Bir kötülüğün karşılığı, onun gibi bir kötülüktür (ona denk bir cezadır). Ama kim affeder ve arayı düzeltirse onun mükâfatı Allah’a aittir. Şüphesiz O, zalimleri sevmez.”
“Rabbinize alçak gönüllüce ve için için dua edin. Çünkü O, haddi aşanları sevmez.” 7/55 Araf