Hadi Bakkala Gidelim

Abone Ol

 
Bana göre o zamanlar yirmi lira parası olup da her gün kola içmeyenler anlaşılmaz hatta bu dünyada olmayı sevmeyenler kişilerdi.
 
Çok değil elli ya da yirmi beş kuruşa satılıktı mutluluk o zamanlar Bakkal Hafuz Amcanın dükkanında.Eve beş yada on dakikalık yürüme mesafesindeydi.Evlerde öyle her zaman kola olmaz, çikolatalar evlere alınıp stoklanmazdı.
 
En büyük hayalimdi o zamanlar büyüyünce bakkal olmak ne zaman canım cekse kola içebilecem ne zaman canım istese çokomel yiyebilecektim.
 
Dört gözle beklerdik Hafuz Amcanın kolayı alıp gelmesini tahta kasalarda getirir di.Motor bisikletin arkasına taktığı minik kasasında.Küçük cam şişelerde olurdu kola önce birer beyaz leblebiyi alırdık parasız sonra kolaları beyaz leblebiyi atınca içine en çok kimin kolası taştı yarıştırırdık.Asalında taşan bizim mutluluğumuzdu doyasıya yaşadığımız.
 
Bazen beklerdik kolayı aylarca olmazdı her zaman, yerine Elvan gazozuyla aynı mutluluğu taşırmaya uğraşırdık.Ya da içinden oyuncak çıkan kavutla.Bayılırdık üfleyince bembeyaz olmuş yüzlerimize.Gülmek ne demek kriz geçirirdik gülmekten.
 
Belki bilgisayarlarımız olmadı hiçbir zaman oynayacak, kızma biraderle idare ettik, belki annemiz elimizden tutup zoraki hoş geldiniz diyen yapmacık gülümseyen her şeyin olduğu süper marketlere götürmedi bizi.İyi ki de gitmedik biz hep Bakkal Hafuz Amcanın yolunu gözledik özlemlerimiz mutlukla bir gazoz şişesinden delicesine taştı.Biz arkadaşlığı ve insanlığı öğrendik o bekleyişlerde, o kavut tozunun içinde aradığımız oyuncaklarda.
 
Oysa şimdi çok üzülüyorum.Kimse çocuğunun elinden tutup içten gülümseyen Hafuz Amcaların olduğu yerlere gitmiyor. Sevgiyi soğuk raflarda her şeyin sunulduğu kimsesiz zavallı yığınlar arasında bulmaya çalışıyor.
 
Bence yanılıyor.
 
NE OLURSAK OLALIM ÖNCE SEVMEYİ VE DEĞERLERİMİZE SAHİP ÇIKMAYI BİLELİM.
 
MUTLULUK DENEN ŞEYİN ÖNCE İNSANLARLA SIMSICAK KONUŞMAK OLDUĞUNU BİLELİM.

 Çocuklarımıza bir gazoz şişesinden taşan mutluluğu öğretelim.
 
Çocukluğumun Bakkalına Saygıyla..