GENÇLİĞİ KUŞATAN ZEHİR:BONZAİ

Abone Ol


Türkiye’de ne oluyor ne bitiyor denmeden yaşanıyor. Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın misali… Ama bir bakıyor ki, o yılan bir süre sonra evinin içerisinde çocuklarını esir almış.

Son dönemde gençliği esir alan bonzai tehlikesiyle yüz yüzeyiz. Sadece televizyonda gördüğümüz kadarıyla biliyoruz. Ah vah la geçiştiriyoruz. Benim çocuğum yapmaz deyip susuyoruz. Aslında hep aklımızın bi köşesinde ya yaparsa fikri bir kurt misali kemirir beynimizi. Ama ne yazık ki her zaman ki gibi susarız çünkü susmak olacakları bir nevi kabullenmek aslında biliriz ama susarız. Hal böyle olmasına rağmen devlet olarak vatandaş olarak ne yapıyoruz? Herkes adına ben cevap vereyim “hiçbir şey”. Durum bu kadar vahim…

Türkiye gençliğine atılan bilinçli bir zehir bombası bonzai. Bu kadar çabuk yayılmasının sebebi ise ucuz olması. Bir insanın hayatı bu kadar ucuz bir maddeyle son bulması da acı gerçek. Kuytu köşelerde çocuklarımız eriyip gidiyor ve kimse dur demiyor.!! Kim bilir kaç ailenin biriciği bu şekilde toprak altında…

Sentetik bir madde olan bonzai, sonu ölüm olan bir zehirdir.

Uyuşturucu,adı bile düşündürücü sizce yaş ortalaması kaça indi dersiniz? Bu bataklık 12 yaşlarında başlıyor aslında öğretmenle velinin arasının kopuk olması bu yaşı her geçen daha da aşağıya indiriyor.

Bir anne baba olarak nasıl dayanılır ki? Hayatta sadece maddi imkanların yükseltilmesini hedef almış aileler kurulu. Hangi anne baba çocuğunu yakından tanıyor? Herkes tanıyorum sanıyor aslında…

Anne-babalar çocukları ile çok yakından ilgilenmeli, girdikleri ortamı, arkadaş çevresini ve çocuklarının yaşadığı değişimleri iyi gözlemlemelidir.

Böyle sevgiden yoksun çocuklar, kurtuluşu mutluluğu farklı yerlerde arıyor. Kimi karşı cinsin kollarında kimisi de bu tür kolay mutlu edici sandığı maddelerde… Aileler bir şeyleri fark ediyor ama bazen çok geç olabiliyor. Hem de öyle geç ki çocuk omuzlarda tabutta.

BU KADAR GEÇ OLUNMADAN YA GÖZÜMÜZÜ AÇIP ÇOCUKLARIMIZA KOL KANAT OLALIM YADA ÇOCUK DÜNYAYA GETİRİRKEN BİR KEZ DAHA DÜŞÜNELİM...