Batı Karadeniz in şirin ilçesi Amasra doğası, kültürel ve tarihi özellikleriyle her yıl binlerce ziyaretçiyi ağırlıyor.
Amasra, Batı Karadeniz’de deniz kıyısında şirin bir tatil beldesi. Fatih Sultan Mehmet, burayı gördüğü zaman “Lala, çeşm-i cihan bu mu ola?” (Dünyanın gözbebeği burası mı?) diye sormuş. Dünyanın gözbebeği bu ilçe, doğası, kültürel ve tarihi özellikleriyle her yıl binlerce ziyaretçiyi ağırlıyor.
Bu önemine rağmen Amasra ve çevresindeki doğal alanlar üzerindeki termik santral tehdidi bir türlü bitmiyor. Santral yapıldığı takdirde enerji üretmek için binlerce ton kömür yakılacak ve atıklar çevreyi etkileyecek.
Bu tehditle mücadele amacıyla Bartın, Amasra ve çevresinde yaşayanlar geniş bir katılımla ‘Bartın Platformu’ altında örgütlendi. Platform bu sınırlar içinde kurulmak istenen termik santralin yapımını engellemek için çalışıyor.
Mücadelenin daha koordineli şekilde yürütülmesini amaçlayan platform, santralin Bartın’ın havasına, toprağına, denizine ve suyuna zarar vereceğini kamuoyuna duyurmak için çeşitli aktiviteler yapıyor. Turizm cenneti Amasra’nın, bu potansiyelinin yok olmasıyla zincirleme olarak, tarım ve ormancılık sektörlerinin zarar göreceğini ve yöre ekonomisinin vaat edildiği gibi olumlu değil, olumsuz yönde etkileneceğini ortaya koyuyor.
Platform üyeleri bugüne kadar köy köy, mahalle mahalle dolaşıp termik santral gerçeğini anlattılar, bilimsel raporlar hazırladılar, toplantı, panel ve imza kampanyaları düzenlediler, basın bildirileri, el ilanları, pankartlar, internet sitesi hazırladılar.
Mevzuata aykırı
Etkinlikler içinde en ses getirense nisanda binlerce kişinin katılımıyla Bartın’da düzenlenen miting oldu. Miting hazırlıkları sırasında bölgede yaşayan tüm kesimlerin desteği alındı. Şehirlisi, köylüsü, genci, yaşlısıyla Bartınlılar mitinge katıldı ve ‘Termik santrale hayır’ diye haykırdı.
Platform üyelerinin uğraşları sonucunda santralin yapılmaması için önemli adımlar atılmış durumda. Mevcut durumda, şirketin ilk talep ettiği yer olan Tarlaağzı-Gömü alternatifi yerine Amasra’nın 2 km. batısındaki Delikliburun mevkiinde 3 bin 500 dönümlük ormanlık alana odaklanıldı. İnşaat gerçekleşirse bu bakir yeşil alan yok olacak.
Platform üyeleri, çevre düzeni planı, turizm planları, su ürünleri mevzuatı, orman ve doğa koruma mevzuatına göre Bartın il sınırları içinde bu büyüklükte bir termik santralin yapılmasının mümkün olmadığını belirtiyor.
Örgütlü toplum güçlüdür
Bartın Platformu örgütlenmesi tüm Türkiye için örnek olabilir. “Sizi örnek almak isteyen diğer yörelere neler önerirsiniz?” diye sorulduğunda alınan cevaplar, onların gücünü ve kararlılığını gösteriyor: “Bizim önerimiz, her yöremizin içinde barındırdığı değerlerinin farkında olması. Başkalarından medet ummak yerine, kendi potansiyelini harekete geçirecek örgütlenme ve mücadele yöntemleri geliştirsinler. Bartın Platformu olarak bizim yaptığımız gibi siyaset ayrımına girmeden, halkı temsil eden bütün kuruluş ve kişileri bir araya getirecek ‘siyaset üstü’ bir platform oluştursunlar.”
Platform üyeleri seçim sonrasında da hukuksal süreci sürdürüyor, çalışmalarına devam ediyor. Platform, termik santrallerin kurulmasına karşı Bartın’ın iki milletvekilinin de net bir şekilde tavır almasını ve kamuoyuna buna karşı olduklarını açık bir şekilde açıklamalarını bekliyor.
Santralle ilgili tartışmalar bir süre daha devam edeceğe benziyor. Bartın Ulus ilçesi Aşağıçerçi Köyü’nden Galip Aslan’ın “Örgütlü toplum, güçlü toplumdur!” dediği gibi, farklı kesimlerden insanları bir araya getiren güçlü Bartın Platformu’nun başarılı olması hepimizin temennisi.
Bartın Platformu’na ulaşmak için www.bartinplatformu.org
Yıldıray Lise / Radikal