Sarp ve dik kayalıkların altından şırıl şırıl akan buz gibi sular. Karaçay’ın üzerine kurulu yoldan ilerlerken ilk olarak içinizin ürpermesi son dereec doğal. Fakat adımlarınız ilerlemeye başladıkça gördüğünüz muhteşem güzellik karşısında büyülenmeniz de an meselesi. Sizi bambaşka bir aleme taşıyacak Saklıkent kanyonuna henüz yolunuz düşmediyse fazla geç kalmadan bu daveti geri çevirmeyin…
KARAÇAY’IN OLUŞTURDUĞU KANYON
Aynı zamanda Antalya Muğla il sınırını belirleyen Eşen çayının (Antik dünyada ismi Ksantos çayı) kollarından biri olan Karaçay, Saklıkent kanyonu’nu oluşturmuş. Kalkerli bir arazi yapısına sahip bölgede çay suları, fay çatlaklarının da etkisiyle rahatlıkla aşındırma yapabilmiş.
Saklıkent kanyonunun uzunluğu 18 km.yi yüksekliği ise 200 metreyi buluyor. En dar kesimin 2 metreye kadar düştüğü kanyonda bitki örtüsü olarak çoğunlukla maki, karaçam, kızılcam ve sedir ağaçları gözlemlenmektedir.
TAHTA BİR KÖPRÜYLE GEÇİT SAĞLANMAKTA
Saklıkent kanyonunun bulunduğu bölgenin sadece bir bölümüne kadar yürüyerek ulaşılabilmektedir. Kanyonun giriş kısmının bulunduğu kesimde su oldukça şiddetli aktığından demir çubuklarla kayalara tutturulan bir tahta köprü yardımıyla seyir terasına varılmaktadır. Kanyonun daha ileri kesimlerine ulaşım ise rehberler yardımıyla ve özel elbiseler giyilerek sürdürülmektedir.
KEŞFİ SON DERECE İLGİNÇ
Halk tarafından anlatılan rivayetlere göre bölgede keçilerini otlatan bir çobanın kaybolan keçisini bulabilmek için dolaşırken kanyonu rastgele bulması ile keşfedilmiş.
Saklıkent kanyonunun hemen yanı başında bulunan Ksantos, antik dünyada Likya birliğine başkentlik yapmış Likya’nın en önemli ve ünlü kentlerinden biri olarak görülüyor. Saklıkent gezisinde mutlaka uğranılması gereken duraklardan biri olan Ksantos’da kaya ve lahit mezarlarıyla, Likya kültürüne özgü dikme mezar anıtlarıyla, tiyatro ve kilisesiyle tarihin köklü izlerini sürmek mümkün.
PİKNİK İMKANLARI MEVCUT
Saklıkent kanyonu özellikle ilkbahar ev yaz aylarında bu büyüleyici güzelliği piknik keyfi ile taçlandırmak
YÖRÜK KÜLTÜRÜNÜ SOLUYUN AYRANINDAN İÇİN
Fethiye bölgesi yurdumuzda Yörük kültürünün hakim olduğu bölgelerden biri. Bunu kanyon çevresinde yemek yerken, alışveriş yaparken, bölge insanıyla sohbet ederken hissedebilmeniz Yörük kültürünü ruhunuzda da hissedebilmeniz mümkün. Bölge insanının kendi elleriyle hazırladığı enfes ve bir o kadar da lezzetli gözlemelerinden tatmayı, ayranından yudum yudum içmeyi sakın unutmayın.
DOĞA VE FOTOĞRAF TUTKUNLARI İÇİN TAM BİR CENNET
YAKAPARK’A MUTLAKA UĞRAYIN
Saklıkent’e yaklaşık 15 km. mesafede bulunan Yakapark, harikulade güzelliğiyle mutlaka görülmesi gereken destinasyonlardan biri. Doğal güzelliklerin gerçekleştirilen mükemmel peyzaj çalışmalarıyla adeta bir seromoniye dönüştüğü Yakapark’da çayınızı, balıkların size eşlik ettiği oluklu masalarda yudumlayabilir, enfes lezzetlerin tadına bakabilirsiniz.
Her yıl yüzbinlerce turistin ziyaret ettiği Saklıkent kanyonuna ulaşım kolay. Antalya üzerinden gelirken Patara antik kentinden Kınık istikametine sapmanız durumunda mesafe 16 km. Fethiye şehir merkezine Saklıkent kanyonunun uzaklığı ise yaklaşık 45 km.
DERİN GÜZELLİK SAKLIKENT’E YELKEN AÇIN
Haftaya inşallah başka bir güzellik rotasında buluşmak ümidiyle, özgürlüğünüzü alın ve buz gibi şırıl şırıl akan sularıyla, haşmetli ve ürkütücü olduğu kadar harikulade güzelliğiyle de göz dolduran Saklıkent kanyonuna yelken açın, hep seyahatte kalın… Facebook & Instagram: Murat AK seyahat yazarı