Devremülk Alırken Dikkat Edilecek Hususlar

Devremülk Alırken Dikkat Edilecek Hususlar

Son zamanlarda yoğun bir şekilde talep edilen devre mülk konusu bu yoğun arz ve talep ile birlikte birtakım problemleri beraberinde getirdi. Bu sıkıntıların kaynağı, devre mülk arzı yapanların uygulamadan bihaber olmaları kadar her sektörde olduğu gibi bu sektörde de haksız kazanç sağlamaya çalışan şirket ve kişilerdir. Yazımızda devre mülk edinmek isteyenlerin devre mülk almadan önce dikkat etmesi gereken hususlar ile birlikte eğer devre mülk edinmek isterken problem yaşamışsanız bu problemin nasıl çözüleceği konularını işleyeceğiz.

Devre Mülk Sözleşmesinin Kurulması Aşamasında Nelere Dikkat Edilmeli?

Önce devre mülk hakkının tanımını yapacak olursak; mesken olarak kullanılmaya elverişli bir yapı veya bağımsız bölümün ortak maliklerinden her biri lehine bu yapı veya bağımsız bölümden yılın belli dönemlerinde istifade hakkı, müşterek mülkiyet payına bağlı bir irtifak hakkına devre mülk hakkı denir. Yapımı tamamlanmış devre mülklerde genellikle problem yaşanmamaktadır. Devre mülk hakkı tapuya tescil edilmekte ve hak sahibine geçmektedir. Asıl sorun henüz yapımına başlanmamış ya da yapımına başlanmış olmakla birlikte yapımı tamamlanmamış devre mülklerde söz konusu olmaktadır. Henüz tamamlanmamış devre mülklerde alıcılarla tip sözleşme akdedilmekte bu sözleşmeye dayanarak alıcılardan bedel tahsil edilmektedir. Devre Mülk her ne kadar 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nda düzenlenmiş olsa da henüz yapımı tamamlanmamış devre mülkler bakımından 6502 Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen ön ödemeli konut satışı hükümlerine tabidir. Bu sebeple alıcılarla akdedilen yazılı sözleşme satış vaadi sözleşmesi olarak noterde düzenleme şeklinde yapılmadıkça ve devre mülk hakkı tapuya tescil edilmedikçe alıcı(tüketici) bakımından hüküm ifade etmeyecektir. Ancak satıcı ise alıcı(tüketici) aleyhine sözleşmenin geçersizliğini öne süremeyecektir.

Yukarıdaki açıklamamı özetlersem alıcılar henüz yapımı tamamlanmamış yapılar bakımından devre mülk hakkı satın alırken bu hak için akdedilen sözleşmenin noterde satış vaadi şeklinde yapılmasına ve devre mülk hakkının tapuya tescil edilmesine dikkat etmelidir. Eğer devre mülk satışı yapan şirket ya da kişiler tip yazılı sözleşme yapıyorlarsa ya yasadan bihaberler ya da sizi dolandırmaya çalışıyorlar demektir. Bu sebeple sözleşme noktasında alıcıların dikkat etmesi gerekmektedir.

15 Günden Daha Az Süreli Devre Mülk Hakkı Kurulması Yasaya Aykırıdır

Gerek bize ulaşan şikayetlerde, gerek televizyon ve diğer mecralardaki reklamlarda 3 günlük, haftalık ve 10 günlük şeklinde devre mülk reklamları yapılmaktadır. 634 Kat Mülkiyeti Kanununun 59’ncu maddesine göre 15 günden daha az süreli kat mülkiyeti kurulamaz. Bu sebeple 15 günden daha az süreli devre mülk hakkı satanlara kesinlikle itibar edilmemelidir.

Yönetim Planını Okumadan Devre Mülk Almayın

Ucuz devre mülk reklamı yaparak tüketiciler yanıltılmaktadır. Ucuz olduğunu sanılarak alınan devre mülklerin yönetim planında fahiş yıllık aidat ve ortak kullanım alanı ücreti belirlenmektedir. Bu sebeple devre mülk alırken Yönetim Planını mutlaka okunmalıdır, aksi halde yıllık aidat ve ortak alan kullanımı esnasında yüksek bedeller ödemekle karşı karşıya kalınabilir.

Devre Mülk Mağdurları Ne Yapmalı?

Yukarıda değindiğim gibi genellikle yapımı tamamlanmamış devre mülklerde mağduriyetler yaşanmaktadır. Eğer sözleşme noterde yapılmamış ve hakkınız tapuya tescil edilmemişse tip yazılı şekilde düzenlenmiş sözleşme dolayısıyla ödeme yapmışsanız bu bedeli geri alabilirsiniz. Genellikle dolandırıcılar belli bir ödeme yaptıktan sonra caymak isteyen alıcılara bir de cayma bedeli çıkartmakta ve bu şekilde haksız kazanç elde etmektedirler. Halbuki devre mülk satıcısı 6502 sayılı yasaya göre geçerli bir sözleşme akdetmedikçe hiçbir bedel edemez. Bu sebeple geçersiz sözleşmeye dayanarak ödeme yapan alıcılar yaptıkları ödemeleri iade edilmesini talep edebilirler. Eğer satıcı iade etmeye yanaşmazsa bu durumda ödeme dekontları ile birlikte doğrudan icra takibi yapılabileceği gibi Tüketici Mahkemelerinde davada açabilirler. Ancak her olay farklılık arz edebileceğinden doğru adımları atmak için bu konuda avukatınıza danışmanız daha faydalı olacaktır.