Cumhur İttifakı Yerel Sınavı da Geçti

Abone Ol

Türkiye, 31 Mart Mahalli İdareler Seçimini büyük bir olgunluk içerisinde tamamladı. Başarılı geçen bir seçim daha geride bırakıldı. Genel seçim havasında yerel seçim yapıldı. Halk, sandığa yoğun ilgi gösterdi.

Cumhur İttifakı ise bu seçimde oylarını yine korudu. Yüzde 51'in üzerinde oy alarak, 24 Haziran seçimlerinde alınan oy oranlarına yakın bir düzeyde başarı sağladı.

Bu durum AK Parti ile MHP arasında yapılan işbirliğinin, seçmen tarafından hem içselleştirildiğini hem de desteklendiğini göstermektedir.

AK Parti, kurulduğundan bu yana 15'inci defa girdiği seçim sınavından yine birinci parti olarak çıktı. 15 büyükşehir, 24 vilayet ve 537 ilçe kazandı.

Hepsinden önemlisi Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde yakaladığı yükselme trendini Ağrı, Bitlis ve Şırnak belediyelerini de kazanarak perçinlemiş oldu.

Bu seçimin kazananlarından biri de, Cumhur İttifakı'nın diğer ortağı olan Milliyetçi Hareket Partisi'dir.

MHP, 24 Haziran seçimlerinde yakaladığı büyüme ivmesini bu seçimde de devam ettirmiş, 1 büyükşehir, 10 il ve 145 ilçe kazanmıştır.

Ayrıca Cumhur ittifakının beka meselesi konusunda halka verdiği mesaj toplum tarafından iyi algılanmış, milletimiz yaşadığı birçok sıkıntıya rağmen, Türkiye'nin birliğinden ve bütünlüğünden yana tavır almıştır.

Bu seçimin iki kaybedeni varsa biri HDP, diğeri ise İYİ Parti'dir.

Yapılan her seçimde HDP'nin oy oranının anlamlı bir şekilde azaldığı görülür. Bölge normalleştikçe HDP eriyor, genel olarak Güneydoğu vilayetlerinin tümünde oy kaybediyor.

Esasında bu seçimde HDP açısından ders niteliğinde bir sonuç çıktığı söylenebilir.

HDP, Kürt vatandaşların meşru taleplerini dillendirmede bölge halkının sesine kulak vermediği ve terör örgütü PKK'dan kendini ayrıştırmadığı müddetçe, sandıktan çıkamayacağı anlaşılmış oldu.

HDP'nin, Kürt vatandaşların iradelerini ipotek altına alma girişimi bu seçimde başarılı olamadığı gibi, bölge halkının istikrardan yana tavır alması, HDP'ye geçit vermemesi de Kürt toplumunun ne derece sağduyulu olduğunu göstermektedir.

Öte yandan HDP, bilindiği üzere normal bir siyasi parti değildir. HDP yöneticileri de, kendi iradesiyle karar alabilen siyasiler değildir.

HDP'nin bu denli başarısız oluşunu işte bu açıdan değerlendirmek ve Kandil faktörünü gözönünde bulundurmak gerekir.

Dolayısıyla Kandil, seçim yenilgisinin muhasebesini ve sorgulamasını kendi içinde mutlaka yapacaktır.

CHP'ye göre ise "kaybedilen her seçim şaibeli, her seçim hilelidir."

Bu bakımdan bilindik CHP, kaybettiği her yer için itiraz eder.

Kabul etmek gerekir ki bu seçimin kilit noktası, Ankara ve İstanbul büyükşehir belediyeleriydi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan karşıtlığı üzerine kurulan Millet İttifakı'nın ana hedefi de, bu iki şehri kazanma stratejisi üzerine kurulmuştu.

Nitekim bu yöndeki çabalar karşılık buldu, İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyeleri çok az bir farkla el değiştirerek uzun yıllar sonra CHP'ye geçti.

CHP, İstanbul ve Ankara'yı burun farkıyla almış olsa da, esas Güneydoğu'dan gelecek oylara büyük oranda bel bağlamıştı.

AK Parti'yi, Güneydoğu'dan gelecek oylarla sandığa gömmeyi tasarlıyordu. Ancak beklediğinin tersi oldu. Ümit ettiği dip dalgayı Güneydoğu'da yakalayamadı.

İYİ Parti, siyaset arenasına çok büyük söylemlerle çıkan ve merkezde var olan boşluğu doldurma iddiasında bulunan bir siyasi partiydi. Bir önceki seçimde o alanı dolduramadığı gibi, 31 mart yerel seçimlerinde de dolduramadı.

İYİ Parti oylarının sadece CHP'ye yaradığı görüldü.

Hülasa olarak Millet İttifakı'na bakıldığında, İYİ Parti'nin buharlaştığını, ittifakın yalnızca CHP'ye yaradığını, bunlara destek veren HDP'nin ise hezimete uğradığını söyleyebiliriz.

Artık bundan sonraki süreçte, Türk siyasetinde birbirine yakın olmayan, hatta zıddı olan partilerin, biraraya gelerek ittifak yapacağı yeni bir sürece doğru kapı aralanıyor.

Dolayısıyla ülke için gerekli olan istikrar, artık bu seçim sonuçlarıyla yakalanmış olacaktır. Önümüzdeki 4,5 yılda güçlü bir Cumhurbaşkanı ile yol yürünecektir.

Bundan sonra Türkiye, hep hizmetlerle ve yatırımlarla meşgul olacak, küresel ve bölgesel sorunlarla daha rahat mücadele edebilecektir.

Bu bakımdan seçim sonuçlarının ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum.