BARTIN’ın Amasra ilçesinde, 43 kişinin öldüğü maden faciasında bilirkişi heyetinin yaptığı son inceleme raporu da dava dosyasına girdi.
Raporda, “kazanın meydana gelmesine yol açan hususların bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği, dolayısıyla bu aşamada sorumluluğunun kişilere mal edilemeyeceği, sonuç olarak TTK Genel Müdürlüğü’nün kazanın meydana gelmesinde yüzde 100 kusurlu olduğu, kazanın oluşumunda kaçınılmazlık faktörünün bulunmadığı kanaatine varılmıştır” denildi.
Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessese Müdürlüğü’nde 14 Ekim 2022’de meydana gelen grizu faciasında 43 madenci hayatını kaybetti, 10 işçi yaralandı.
Aralarında Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir’in de olduğu 7 üst düzey yönetici tutuklanırken, toplam 23 sanığın yargılaması sürüyor.
Faciada ölen madencilerden Aziz Köse’nin ailesi Zonguldak 2’nci İş Mahkemesi’ne TTK aleyhinde maddi ve manevi tazminat davası açtı.
Mahkeme, başvuru sonrası bilirkişi heyeti oluşturulup inceleme talep etti.
Bilirkişi heyetinde Maden Mühendisi Mehmet Çebi, Maden Yüksek mühendisleri Prof. Dr. İhsan Toroğlu ve Prof. Dr. Sait Kızgut yer aldı.
Bilirkişi heyeti, inceleme raporunu hazırlayıp, mahkemeye sundu.
Raporda, “Amasra Taş Kömürleri İşletmesi Amasra Müessese Müdürlüğü’nün ocak havasının derinlere indirilmesi ve havalandırmasının iyileştirilmesi için gerekli yatırım ve iyileştirme projelerinin hayata geçirilemediği, bunun için artı 40, eksi 250 kuyu derinleştirilmesinin yapılamadığı, bu sebeple kazanın meydana gelmesinde yetersiz ve etkisiz havalandırma sisteminin önemli rol oynadığı, eksi 300 ve 350 katına indirilen havanın ancak tali havalandırma pervanelerini çalıştırmaya yetebileceği, bu sebeple işletme üretim bölgelerinden, ayaklardan geçen hava miktarının ve artı 40 ana aspiratörden emilen havanın yetersiz kaldığı, buna bağlı olarak da taban yollarındaki metan konsantrasyonunun sık sık ve uzun süreli alarm seviyelerini aşmış olduğu, zaman zaman alt patlama sınırını geçtiği, ocakta yeterli miktarda tali pervane bulunduğu ancak tali pervanelere gelen havanın yetersiz olduğu, bu sebeple metan birikmelerinin önlenemediği, ayaklarda ve bacalarda yapılan kontrol sondajlarının yetersiz olduğu, taban yollarında su barajları ve taş tozu barajlarının oluşturulduğu ancak etkinliğinin yeterli olmadığı görülmüştür” ifadeleri yer aldı.
Raporda işçilere iş güvenliği eğitimlerinin verildiği ve acil durumlara yönelik tatbikatların yaptırıldığı, ancak patlamanın şiddetinden dolayı maden işçilerinin çoğunun oksijen ferdi kurtarıcı maskelerini takmaya zaman bulamadıklarının altı çizildi.
DEĞERLENDİRME RAPORU
Bilirkişi heyetinin değerlendirme raporunun sonunda şu hususlara yer verildi:
“Amasra Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından aldırılan 31 Ekim 2022 tarihli bilirkişi raporu ile 6 Aralık 2022 tarihli ek bilirkişi raporunda tespit edilen hususlara yer yer katılmakla birlikte, kazanın meydana gelmesine yol açan hususların bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği, dolayısıyla bu aşamada sorumluluğunun kişilere mal edilemeyeceği, sonuç olarak TTK Genel Müdürlüğü’nün kazanın meydana gelmesinde yüzde 100 kusurlu olduğu, kazanın oluşumunda kaçınılmazlık faktörünün bulunmadığı kanaatine varılmış olup, işbu bilirkişi raporumuzu sayın mahkemenizin takdirlerine saygıyla arz ederiz.”
Yapılan son inceleme raporu da mahkeme dosyasına girdi.