BARTIN BELEDİYE BAŞKANIMA, AÇIK MEKTUP

Bartın Belediye Başkanım Sayın Cemal Akın, Belediye Başkan Yardımcıları; Sayın Hüseyin Taner Çetin, Sayın Hüseyin Fahri Fırıncıoğlu, Sayın Serhat Çörek ve Belediye Meclis Üyeleri.

Bartın ilinin, şu ana kadar giderilemeyen bir kanayan yarası vardır. Bu kanayan yaranın adı, BARTIN SELLERİDİR!! Bartın basını, sayısız haber yapmasına rağmen, kanayan yaranın üzerine, gerçek anlamda hiçbir Seçilmiş ve Atanmış yetkililer, üzerine gitmemişlerdir. Sadece kağıt üzerinde kalan kararlar alınmıştır. Alınan kararların, gerçek anlamda uygulandığı görülememiştir. Bartın’da oluşan her sel felaketinde, kararları kağıt üzerinde kalan yetkililer, kamu vicdanında suçlu duruma düşmüşlerdir!!.

Örnek istenirse eğer; 1975 yılı Bartın ili selinden sonra, 1982 yılında 1/1000 lik İmar Planına, TAŞKIN TEHLİKE SINIRI çizildi. İmar planına “Taşkın Tehlike Sınırı içinde kalan konut geliştirme alanlarında D.S.İ. ce taşkın tedbirleri alındıktan sonra bina yapılacaktır” notu kondu. Aradan 28 yıl geçti. Taşkın Tedbirleri nedir? Bilen var mı? Taşkın Tedbirler alınsaydı, meydana gelen 8 sel olurmuydu? 1998 seli, bu kadar şiddetli, belki de olmayacaklardı. Aldıkları kararları kağıt üzerinde bırakan yetkililer, kamu vicdanında suçlu duruma düşmediler mi?!

Başka bir örnek; 1998 selinden sonra, TEFER 1–2 Projeleri yapıldı. Tefer projelerinin ne olduğu, açıklanmadığından bilinmedi. Tefer projelerinde nasıl önlemlerinin alındığı, hiçbir şekil de bilinmedi! Bilinen bir konu var. 2000–2009 yıllarında, Bartın üç sel afeti daha yaşadı. O dönemin, seçilmiş ve atanmışları, kamu vicdanında suçlu duruma düşmediler mi?

Başka bir çarpıcı bir örnek daha vereceğim; 1998 yılı seli, büyük bir seldi!. 1998 yılı Taşkın Tehlike Sınırı, 1/1000 lik İmar Planına neden işlenmedi??!! Neden?! 1998 Sel sınırı, İmar planına işlenseydi ve “Taşkın tedbirler alındıktan sonra bina yapılacaktır” notu konulsaydı ne olurdu? Ama Bartın ilinin %80’nı, inşaat yapamazdı!! 1998 yılı seli, daha büyük ama “Taşkın Tedbirler alınması istenmeden” neden bina yapılıyor!! “Oldu mu şimdi?!” Taşkın Tedbirler alınmasına ne oldu? Şu an bir sel olsa, bu mıntıkalara bina yaparak yaşayan yüzlerce insan sele kapılarak ölümlerine neden olsa, sorumlusu kim olacaktır? O dönemlerin; Valisi mi? Belediye Başkanım mı? DSİ mi? Gerçeği bilerek saklayan yetkililer mi? Sorumlu kim olacaktır?!

Belge mi istiyorsunuz. İşte size belge! Belediye binası ve yeni yapılan Valilik binasının karşısındaki binada, 1998 sel sularının izlerini belgeledim!!. Sel suları yaklaşık 2 metre yükselmiş ve sel, izini bırakmış! Sel önlemleri alınmadan bu mıntıkaya Belediye ve Valilik binası, nasıl yapılıyor? Sel sınırı içinde bırakılmayan bir yerde, sel suları 2 metre yükselmişse, Sayın Valimizin ve Sayın Belediye Başkanımızın can güvenliği, olası bir sel afetinde, tehlike altındadır!! “Oldu mu şimdi!!” Taşkın Tedbirler alınmadan, Belediye ve Valilik bina yapıyor! Neye güvenerek? Elbette ki, sel izini bıraktığı bina da oturan, insanın bilgili çalışmalarına güvenerek!! Peki! Sel, izini bıraktığı binanın sahibi kim??!!

Bu binadaki sel izleri, bana yapılan haksızlığı net bir şekil de gösteriyor. Benim inşaat izni alamadığım arazide, bunun yarısı kadar sel suları yükselmişti!! Bende, Taşkın Tedbirlerin alınmasının bitmesini, Bartın’ın % 80’nı ile beraber beklesem, daha iyi olmazmıydı!! Belediye, Valilik ve yetkilinin binası, 1998 yılı Taşkın Sel sınırı içinde kalsaydı, gerçek anlamda, Taşkın Tedbirleri hızlı bir şekilde alınmış olurdu!!!! Gerçekler, neden saklandı? Ya hep, ya hiç mantığı neden uygulanmadı? Neden?

Sayın Belediye Başkanım, Başkan yardımcılarım ve Belediye Meclis üyeleri. Sizlere tek tek ulaşma şansım yok. Bartın basınının da çıkan Açık Mektupla, birçok bilgileri sizlere sundum. Bu saye de, basın ve Bartın halkı birçok gerçekleri öğrenmiş oldu. Bartın’ın kanayan yarası olan Bartın Sellerinin önlenmesinde, gerçekçi önlemlerin alınmasını sağlayınız. Aşırı yağan yağışlı havalarda, sel korkusu yaşamadan evlerinde oturan insanların hayır dualarını alınız!!!

Sayın Belediye Başkanım. Öncelikle size teşekkür ederim. DSİ’nin bana yollamış olduğu resmi belgelerin doğruluğunu onaylatmak için, yazı ekinde DSİ’ye gönderdiniz. Eski Belediye Başkanlardan; Rıza Yalçınkaya ve Ahmet Altıntel döneminde gönderilmesi lazım olan bir çalışmaydı. DSİ’den belediyenize gelen yazı, bana gelen evrakların doğruluğunu onayladı. “Talveg kotum 13 metre” olduğu belgelendi!! 2004 yılı DSİ yazısında, “Talveg kotu 12 metre üstü yapılaşma izni verilir” der. Su basma seviyesini 0.8 metre yükseklikte olmasını ve bodrum kat yapılmaması şartı koyar. Bu şartlar altında, inşaat iznini vermeyi Belediyelere bırakır. Belediyenizin bana vereceği ”İnşaat yapma iznimde”, hiçbir yasal sakınca yok! Sizi zor durum da bırakacak bir talebimde yok! Haksızlığımın ve mağduriyetimin giderilerek, İNŞAAT YAPMA iznimi istiyorum!!. Neden inşaat izni alamıyorum? Bir yazı farkını, yorumlamayan ve çözüm üretemeyen yetkili, kendi inşaatına sıra geldi mi, yasal olmayan bodrum katı bile yapıyor!!. Bir yazıyı yorumlamayan ve çözüm üretemeyen bir yetkili yüzünden, Cemal Akın olarak, sözüne güvendiğim, saygı duyduğum bir insanın sözünü tutamamasına görmek, beni çok üzüyor!.

içme suyu ve kullanma suyu için yapılan toplumsal mücadelelerde, birçok sıkıntılar yaşadım. Birçok sıkıntılar yaşatacağımı da biliyorum. Toplum yararına yaptığım çalışmalar karşısında gördüğüm sıkıntılar karşısında yıkılmadım ama Belediyenizin yazısı, beni yıktı Sayın Belediye Başkanım.