<strong><a href="http://www.bartin.info/1915-canakkale-makale,1643.html" target="_blank"><u><span style="color: rgb(255, 0, 0);">1915 ÇANAKKALE</span></u></a><br /> <br /> BARTIN VALİSİ ALİ ÇINAR'IN MESAJI</strong><br /> <br /> Kutsal vatanımız için canlarını feda eden aziz şehitlerimizin 'Şehitler Günü'nü onurla yâd ettiğimiz bugün de, Türk tarihine altın harflerle yazılan Çanakkale Zaferi'nin 99. yıldönümünü de büyük bir gururla kutluyoruz. 18 Mart 1915 Çanakkale Zaferi, Türk tarihinde askeri ve siyasi başarı olmaktan öte inanç, azim ve yiğitlikle örülmüş bir destanın yazılış tarihidir. Bu destan memleketin her köşesinden vatan uğruna bir araya gelerek Çanakkale'de buluşan, zor şartlarda savaşan, ancak azim ve kararlılığıyla dönemin teknolojik olarak güçlü ve donanımlı işgal kuvvetlerine karşı koyan, tarihinin her döneminde dünyaya ışık saçmış, esaret altında yaşamaktansa ölmeyi göze almış olan Milletimizin asla unutulmayacak bir başarısıdır. Bugün bizlere düşen görev, şehitlerimizin kanlarıyla sulanan ve bizlere emanet edilen bu kutsal topraklara aynı şuurla sahip çıkarak korumak ve bizden sonraki nesillere güvenle devretmektir. Bu duygu ve düşüncelerle, başta Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşları olmak üzere, Milletimizin bağımsızlığı için mücedele eden ve vatanın bölünmez bütünlüğü için canlarını feda eden tüm şehitlerimizi rahmetle, minnetle ve şükranla anıyorum.<br /> <br /> <strong>MİLLETVEKİLİ YILMAZ TUNÇ'UN MESAJI</strong><br /> <br /> AK Parti Bartın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Sözcüsü Yılmaz Tunç, Çanakkale Zaferinin 99, yıldönümü nedeniyle bir mesaj yayınladı. Tunç mesajında, Çanakkale Zaferinin, tarihten silinmek istenen bir milletin bütün yokluk ve imkansızlıklara rağmen vatanını yüksek bir ruh ve şuurla canı pahasına nasıl savunduğunu gösteren insanlık tarihi içinde çok özel bir yere sahip olduğunu söyledi. Milletvekili Yılmaz Tunç mesajında şunları söyledi; "Kurtuluş Savaşı'nın ve Türkiye Cumhuriyeti'ne giden yolda çok önemli bir kilometre taşı olan Çanakkale Zaferimiz tarihte eşine az rastlanır en büyük kahramanlık destanlarından biridir. Tarihten silinmek istenen bir milletin bütün yokluk ve imkansızlıklara rağmen vatanını yüksek bir ruh ve şuurla canı pahasına nasıl savunduğunu gösteren insanlık tarihi içinde çok özel bir yere sahip olan Çanakkale Zaferiyle Türk Milletinin varoluş iradesini kıracak hiçbir gücün olamayacağını bütün dünya görmüştür. "Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor! Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker! Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer." Diyen İstiklal Şairimiz Mehmet Akif'in "Çanakkale Şehitlerine" adlı eserinde en güzel ifadesini bulan bu kahramanlık destanı sonsuza kadar bu Milletinin ilham kaynağı olmaya devam edecektir. Bizler, Millet olarak yokluklar içindeyken bile Çanakkale geçilmez dedirten sağlam inancın, sarsılmaz bir ruhun mirasçılarıyız. Aydınlık geleceğimizin teminatı dün olduğu gibi bugün de işte bu ruhtur, bu inançtır. Milletçe şehitlerimizin bize bıraktığı mukaddes emaneti her geçen gün aynı şuur ve inançla daha da yükseklere taşımakta kararlıyız. Bizi millet yapan yüksek değerlerimizi canlı tutmaya, bu değerlerimizi yüceltmeye devam edeceğiz. Bu duygu ve düşüncelerle Çanakkale Zaferi'nin yıldönümünü kutluyor, 18 Mart Şehitler Günü'nde bu toprakları bize mukaddes bir vatan kılan tüm şehitlerimizi, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün kahramanlarımızı rahmetle, şükranla anıyorum.".<br /> <br /> <strong>AKIN " ÇANAKKALE ZAFERİ TARİHİN AKIŞINI DEĞİŞTİRMİŞTİR"</strong><br /> <br /> Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın 18 Mart 'Çanakkale Zaferi ve Şehitler Günü' dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın mesajında, Çanakkale zaferiyle tarihin akışının değiştiğini belirtti. Başkan Akın, "Hiçbir cephe, hiçbir savaş Çanakkale kadar tarihin akışını bütünüyle değiştirememiştir.Çanakkale zaferi, tarihten silinmek istenen bir ulusun, tüm yokluk ve imkansızlıklara rağmen, vatanını yüksek bir ruh ve bilinçle, canı pahasına nasıl savunduğunu gösteren onurlu bir kahramanlık destanı olarak dünya tarihinde hak ettiği yeri almıştır.Millet olarak yokluk içindeyken bile 'Çanakkale geçilemez' dedirten sağlam inancın ve sarsılmaz bir ruhun mirasçılarıyız. Çanakkale'de canını bu vatan için feda eden tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyor, ayrıca Şehitler Günü dolayısıyla şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve şükranla anıyorum" dedi.<br /> <br /> <strong>YAŞAR ARSLAN'IN MESAJI</strong><br /> <br /> AK Parti Bartın İl Başkanı Yaşar ARSLAN, Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale zaferinin yıldönümü nedeniyle bir mesaj yayınladı. İl Başkanı Yaşar ARSLAN, Çanakkale zaferi, tarih sayfalarından silinmek istenen Türk milletinin, genci, yaşlısı, kadını ve erkeği ile gösterdiği şanlı mücadelenin eseri olduğunu belirtti. 18 Mart Şehitler Günü vatan topraklarımızı korumak ve savunmak üzere canlarını ortaya koymaktan çekinmeyen şehitlerimizi anma adına çok anlamlı bir gündür.ARSLAN " Milletimizin tüm varlığı ile kenetlenerek yazdığı bu büyük destan, tüm Dünya'ya 'Çanakkale Geçilmez' dedirterek, bağımsız ve özgür yaşama kararlılığını ortaya koymuştur. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, 'Çanakkale Zaferi, Türk askerinin manevi ruh kudretini gösteren şayanı hayret ve tebrik bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur' sözleriyle ifade ettiği bu zafer, aynı zamanda Mehmetçiğin ve tüm halkın, vatan ve millet sevgisinin de en büyük kanıtıdır. Türk Milletinin bağımsızlığı uğruna verdiği şanlı mücadele sonucunda Türkiye Cumhuriyetinin temelleri aziz şehitlerimizi ve gazilerimizin kahramanlıkları sayesinde atılmıştır. Tarihi zaferlerle dolu bu milletin ve kahraman ordumuzun büyük fedakarlıkları sayesinde kazandığı bağımsızlık mücadelesini ve bu uğurda hayatlarını veren şehit ve gazilerimizin önemini her şart ve ortamda yeni kuşaklara aktarmalıyız. Çanakkale zaferi, bir vatanın canı pahasına nasıl korunacağının, bir ülkenin nasıl kurulacağının en açık örneklerinden birini oluşturmaktadır. Bu toprakların her karışı şehit kanlarıyla sulanmıştır. Milletçe, şehitlerimizin bize bıraktığı mukaddes emaneti, her geçen gün aynı inançla daha da yükseklere taşıyacağız. Bir yandan cumhuriyetimizi geleceğe, dünya milletleri arasında hak ettiği yere taşımak için mücadele verirken, diğer yandan bizi biz yapan değerlerimizi daima canlı tutmaya devam edeceğiz. Bu inançla, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale zaferinin 99. yıldönümünü kutluyor, bu toprakları bize vatan kılan tüm şehitlerimizi, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün kahramanlarımızı rahmetle ve şükranla anıyorum" dedi.<br /> <br /> <strong>SEZAİ BİLGİN'İN MESAJI</strong><br /> <br /> Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Bartın İl Başkanı Sezai Bilgin, 18 Mart Çanakkale Şehitlerini Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 99. yıl dönümü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Bilgin mesajında, "Milli ruhla verilen mücadele ve Çanakkale Savaşı, Dünya tarihine yazılmış, en büyük zaferdir. Çanakkale zaferi Türk milletinin kendi topraklarında asla yenilemeyeceğinin tüm dünyaya ispatı ve ilanı olmuştur. Tarihinde eşine çok az rastlanır çok uluslu bir güce karşı "Çanakkale geçilmez" diyen Türk milletinin Çanakkale'de kazanmış olduğu zafer bugün halen tüm dünya da ve ülkemizde ibret vesilesi olmaktadır. Bu tarihi sadakat ve milli ruh ilelebet Türk milletinin gönlünde yaşayacaktır. Bu milli ruh, şehitlerimizin kanlarıyla sulanan bu topraklar üzerinde halen birlik ve beraberlik içinde sürmektedir. Vatanına, bayrağına, toprağına ve bu vatanı canı pahasına savunan şehit ve gazilerine sahip çıkan mehmetçiklerimiz, güvenlik güçlerimiz ve vatandaşlarımız, 99 yıl sonra da tıpkı 99 yıl önce olduğu gibi dik durmaktadır. Bu büyük zafere ulaşma gayesi ile vatanı ve bayrağı için şehit olan, bugün bağımsız bir ülkede yaşamamıza olanak sağlayan, başta ulu önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz" dedi.<br /> <br /> <strong>NURAN AKMAZ'IN MESAJI</strong><br /> <br /> Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Bartın Kadın Kolları Başkanı Nuran Akmaz 18 Mart Çanakkale Şehitlerini Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 99. yıl dönümü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Akmaz mesajında, "18 Mart 1915'te kazanılan Deniz Zaferi, Çanakkale'yi denizden geçmeyi tasarlayanları düş kırıklığına uğratırken, askerlerimize büyük güç ve moral vermiş, direniş gücünü artırmıştır. Türk askerinin elindeki kısıtlı olanaklara karşın, dünyanın büyük güçlerini denizde bozguna uğratması, 25 Nisan 1915'te başlayan kara savaşlarında da zafere ulaşılmasının yolunu açmıştır. Türk halkının çok sayıda şehit vermesine karşın, Çanakkale'de gösterdiği üstün başarı, Ulus olma bilincinin de tohumlarını atmıştır. Yurdun farklı bölgelerinden gelen insanlar, Çanakkale'de ortak bir ülküyle hareket etmişler, atalarımızın emaneti kutsal yurt toprakları uğruna seve seve şehit olmuşlardır. Bu duygularla; şehitleri anma günü ve Çanakkale Deniz Zaferinin 99.yıldönümünde, başta Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, ebediyete intikal eden kahramanlarımızı ve vatanını canından aziz bilen tüm şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyorum. Ruhları şad olsun" dedi.<br /> <br /> <strong>AVNİ KABASAKAL'IN MESAJI</strong><br /> <br /> Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Bartın Merkez İlçe Başkanı Avni Kabasakal 18 Mart Çanakkale Şehitlerini Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 99. yıl dönümü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Kabasakal Mesajında "18 Mart, Türk Milletinin bağımsızlığının elinden alınma girişimleri ve vatanın işgali karşısında gösterdiği yüksek direncin simgesidir. "Yok oldu" denilen bir milletin yeniden dirilişinin dünya tarihindeki eşsiz ifadesidir. 18 Mart Çanakkale Şehitlerini Anma Günü aynı zamanda ordu-milletin timsali olan Mehmetçiğin vatan ve millet sevgisinin de ölümsüzlük anıtıdır. Şehitlerimiz dün olduğu gibi bugünde ülkemizin bağımsızlığının ve bölünmez bütünlüğünün korunmasının garantisidir. Şehitlerimizin Türk milletinin bağımsızlığı için Mehmetçiğimizin değeri hiçbir şeyle ölçülemeyecek kadar yüce ve büyük olan bir simgedir. Unutulmamalıdır ki, Çanakkale Zaferi, karadan, havadan ve denizden saldıran Avrupalı düşman kuvvetleri karşısında, Türk milletinin dünyada eşi ve benzeri görülmeyen bir kahramanlık destanıdır. Bu duygu ve düşüncelerle Çanakkale Zaferi'nin 99. yılı dolayısıyla 18 Mart Şehitler Günü'nü kutluyor, şehit düşen kahraman vatan evlatlarını rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz" dedi.<br /> <br /> <strong>SEYFETTİN KALAY'IN MESAJI</strong><br /> <br /> AK Parti Bartın Belediye Başkan Adayı Dr.Seyfettin KALAY; 18 Mart Şehitler Günü ve bugüne adını veren Çanakkale Zaferi'nin 99. yıl dönümü nedeniyle bir mesaj yayınladı. Kalay mesajında; "Çanakkale bu aziz milletin bir kez daha şahlandığı yerdir. Türk tarihinin acı ve bir o kadar da şerefli hatıralarından biri olan bu tarihin şehitlerimize armağan edilmesi bizlere büyük bir gurur vermektedir. 'Çanakkale Geçilmez' sözlerinin söylendiği, kadını, erkeği, çocuğu, genci ve yaşlısıyla bir milletin var oluş mücadelesinin temeli Çanakkale'de atılmıştır. Milli Şairimiz Mehmet Akif'in şu güzel ifadeleri hafızalardan hiç silinmesin; 'Bastığın yerleri "toprak" diyerek geçme, tanı! Düşün, altında binlerce kefensiz yatanı. Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı; Verme, dünyaları aslan da bu cennet vatanı' Çanakkale'de elde ettiğimiz zafer, bir milletin üstelik şanlı bir milletin, yeniden küllerinden doğuşuna vesile olmuştur. Çanakkale'de ortaya konan istiklal mücadelesi, eşsiz bir destandır. Bu duygu ve düşüncelerle 18 Mart Şehitler Günü ve bugüne adını veren Çanakkale Zaferinin 99. Yıldönümünde başta Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere bu eşsiz destanı yazan gazilerimizin, şehitlerimizin, Mehmetçiklerimizin her birini rahmet ve minnetle anıyorum.<br /> <br /> <strong>RIZA YALÇNKAYA'NIN MESAJI</strong><br /> <br /> CHP Bartın Milletvekili - CHP Bartın Belediye Başkan Adayı M.Rıza Yalçınkaya 18 Mart Şehitler Günü ve Çanakkale Zaferi'nin 99. Yıldönümü dolayısıyla mesaj yayınladı. Yalçınkaya mesajında; Çanakkale Savaşları; Çanakkale Boğazında cereyan eden, tarihin akışını değiştiren, bağımsızlığı uğruna canını seve seve feda eden Türk milletinin kahramanlık destanıdır. İtilaf devletleri İstanbul'u alarak boğazların kontrolünü ele geçirmek hedefiyle Çanakkale Boğazına girmiş, fakat Türk milletinin azim ve kararlılığı onları hezimete uğratmıştır. Dünya tarihinde bir dönüm noktası olan Çanakkale Savaşları; bağımsızlığımızı savunmak ve yurt topraklarını korumak için, Türk ulusunun vatan sevgisi, birlik ve beraberlik duyguları ile vermiş olduğu büyük bir mücadeledir. Kahramanlık ve fedakârlığının doruk noktasına ulaştığı, 300 bin askerimizin vatanı ve milleti için seve, seve canını feda ettiği bir azmin zaferi, bir destandır. Her yıl Çanakkale Zaferi ile birlikte şehitler günü olarak da kutladığımız anlamlı günde, vatanı ve milleti için hiç çekinmeden canını feda eden kahraman şehitlerimizi, Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ü, silah arkadaşlarını ve ebediyete intikal eden gazilerimizi minnet ve rahmetle anıyorum. <br /> <br /> <strong>EMİN TİMUR'UN MESAJI</strong><br /> <br /> Amasra Belediye Başkanı M. Emin Timur 18 Mart Çanakkale Zaferi'nin 99. Yıldönümü Dolayısıyla Mesaj Yayınladı. Başkan Timur:" "Çanakkale Zaferi milletimizin iradesinin, inancının, azminin, bağımsızlık mücadelesinin, kahramanlık ve fedakârlığının göstergesi olmakla birlikte en büyük onur mücadelelerimizden bir tanesidir. Çanakkale Savaşları milletimizin dünyanın en güçlü ve donanımlı ordularına karşı inanç, vatan sevgisi, dayanışma, birlik ve beraberlik duyguları ile vermiş olduğu büyük bir mücadeledir. 18 Mart 1915'te hem deniz hem de kara savaşını eşine az rastlanır bir kahramanlık destanıyla kazanan Türk ordusu bu muhteşem zaferi şanlı tarihimize altın harflerle yazdırmıştır. Türkiye Cumhuriyeti'nin önsözü olan Çanakkale Zaferi büyük kahramanlıklar ve insanüstü fedakarlıklarla dünyayı hayrete düşürmüş ve dört bir yanımızı saran emperyalist güçlerin akıllarına 'Çanakkale Geçilmez ' sözünü yer ettirmiştir. Her şeyi ile tek bir amaç uğruna yurdunu işgal ettirmeyen milletimiz, Çanakkale'de ortaya çıkan o ruhla bugün de yoluna devam etmektedir. İnsanlık artık geçmişten gerekli dersleri çıkararak her türlü nedenden kaynaklanan çatışmaları sonlandırmalı tüm dünya insanlarının huzur ve sevgi içerisinde bir arada yaşayacakları barış dolu bir dünyanın temelleri atılmalıdır. Bugün bir kez daha, tarihin akışını değiştiren Çanakkale Zaferi'nde Anadolu halkının verdiği onurlu mücadeleyi saygı ile hatırlıyor; 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 99. yıl dönümünde, vatan topraklarımızın kurtarılmasında canlarını feda eden şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet, minnet ve saygı ile anıyorum." Dedi.<br /> <br /> <strong>CİHAT ÇAKIR'IN MESAJI</strong><br /> <br /> Çanakkale Zaferi, tarihten silinmek istenen bir milletin vatanını ve mevcudiyetini canı pahasına nasıl savunacağını göstermesi bakımından insanlık tarihi için de ibret alınması gereken bir hadisedir. Günümüz Türkiye'sinin temelinde bu şanlı mücadele ve sonrasında kazanılan zaferler yatmaktadır. Çanakkale Zaferi'ni sadece geçmişe ait bir başarı olarak değil, bugün güçlü bir şekilde sürdürülen medeniyet yürüyüşünün de en önemli ilham kaynaklarından biri olarak görmek gerekmektedir. Çanakkale Zaferi; vatanımızın bölünmez bütünlüğü ve ulusumuzun bağımsızlığı için her türlü imkânsızlıklara rağmen, milletimizin neleri başarabileceğinin en güzel kanıtıdır. Çanakkale'de binlerce şehidimiz, 'Çanakkale Geçilmez' gerçeğini ve dünyada bu milletin var oluş iradesini kıracak hiç bir gücün olmadığını, tüm dünyaya en anlamlı biçimde göstermiştir. 18 Mart Şehitler Günü ve Çanakkale Zaferinin 99.'cu yıldönümünde Türk Milletine bu anlamlı gururu yaşatan başta Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm silah arkadaşları ve Aziz şehitlerimizi şükran, rahmet ve minnetle anarken, kahraman gazilerimize saygı ve sevgilerimi sunarım.<br /> <br /> <strong>EĞİTİM BİR SEN'İN MESAJI</strong><br /> <br /> Osmanlı ordularının Viyana kapısından geriye dönüşleriyle birlikte başlayan, milletimizin Avrupa içlerinden Anadolu’ya doğru geri çekilme ve hattı müdafaa sürecinde en şanlı direniş Çanakkale Zaferi’dir. Şanlı devirlerinde yaklaşık 20 milyon kilometrekarelik bir toprak parçasına hükmeden, iki yüz elli yıl boyunca da şehit kanlarıyla suladığı topraklardan peyderpey geriye çekilen milletimizin, Çanakkale kapısından geriye, artık çekilecek yeri kalmamıştır. Çanakkale, can evi İstanbul’un kapısıdır. Çanakkale’yi savunamamak payitahtı teslim etmek demektir. Çanakkale’yi savunamamak, millet olarak tarih sahnesinden silinmeyi sineye çekmek demek, Mehmet Akif'in dilinden "Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale; / Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale!" diyen milletimizin esaret boyunduruğu altına girmesi demektir. Milletimiz, bıçağın kemiğe dayandığı bu aşamada bütün bir varlığını mücadele alanına sürmüş ve bu mücadeleden azametli, mağrur düvel-i muazzamaya karşı zafer kazanarak alnı ak, başı dik; yüzyıldır bize manen güç veren, düşmanın da takdirle yad ettiği bir zaferle ayrılmıştır.<br /> <br /> Mondros mütarekesiyle birlikte elbette Çanakkale geçilmiş, İstanbul işgal edilmiştir; ancak bu, muzaffer bir ordunun İstanbul’a girişi ve işgali değildir, bu cebren Çanakkale’yi geçip İstanbul’a girememiş bir ordunun anlaşmayla İstanbul’a girişi ve ardından işgalidir. Çanakkale’nin bu şekilde geçilmiş olması Çanakkale Zaferi’nden bir şey eksiltmez. Çanakkale Zaferi, Milli Mücadele’nin de mukaddimesidir. Çanakkale’deki silkiniş, Mondros Mütarekesi ertesinde işgal edilen Anadolu topraklarında ‘Ya istiklal ya ölüm’ parolasıyla başlatılan kurtuluş mücadelesinde başarıya ulaşılabileceğinin en büyük göstergesi olmuştur. Çanakkale ruhu, milletimizin Milli Mücadele’den zaferle ayrılmasını sağlayan ruhtur. Çanakkale’de düşmanı püskürtememiş bir ordunun Anadolu’da direnmeye mecalinin kalmayacağı aşikârdır. Yahya Kemal’in "Şu kopan fırtına Türk ordusudur Yârabbi! / Senin uğrunda ölen ordu budur Yârabbi! / Tâ ki yükselsin ezanlarla müeyyed nâmın, / Gaalib et, çünkü bu son ordusudur İslâm'ın!" diye dua ettiği ordu, Sakarya’da, Dumlupınar’da verdiği şanlı mücadelenin ilk aşamasını Çanakkale’de tarihe altın harflerle yazmıştır. <br /> <br /> Çanakkale Zaferi’nden üç yıl kadar önce, altı asır hükmettiği Balkan şehirlerini ciddi bir direniş ortaya koymadan, hatta bazılarını bir tek mermi bile atmadan terk eden ordumuzun şanlı Çanakkale direnişinde destanlar yazmasının sebeplerini çok iyi anlamak ve bu veriler ışığında bugünümüzü aydınlatmak durumundayız. Balkan bozgununun sebebi inanmışlık ve adanmışlıktaki eksikliktir. Sosyal arızaların harp sahasına yansımasıdır. Tek vücut olamamaktır. Sen-ben kavgasıdır. Subayların siyasî meşguliyetleridir. Çanakkale’de savaşan ordu, evinden, ocağından, tarlasından, camisinden, okulundan, sürüsünün başından ‘düşman harim-i ismetime girmesin’ diyerek koşup gelen işçinin, çiftçinin, memurun, hocanın, öğrencinin, öğretmenin, çobanın meydana getirdiği ordudur. Çanakkale ordusu milletin her bir kesiminin teşekkül ettirdiği ordudur. Türk’ün, Kürt’ün, Çerkez’in, Laz’ın, Arap’ın, Boşnak’ın omuz omuza savaştığı, açlığı, susuzluğu, uykusuzluğu; baba ocağından, yar kucağından ayrı kalmanın acısını paylaştığı, din ü devlet, mülk ü millet için gözünü kırpmadan ölüme koştuğu bir ordudur.<br /> <br /> Çanakkale, imanın zaferidir. Karadan ve denizden Çanakkale’yi geçmek isteyen her türlü silah, teçhizat ve levazımata sahip düşman orduları karşısında karnı aç, ayağı yalın, üst başı pejmürde ama göğsü iman dolu bir ordunun zaferidir. O iman olmasaydı, o birlik, o inanmışlık ve adanmışlık olmasaydı dünyanın süper gücü olan devletler karşısında varlık ortaya koymanın imkânı yoktu. O iman, genç bedenleri gök ekini biçer gibi biçen düşman ateşi karşısında bir lahza düşünmeden hücuma kaldırmış, o iman, düğüne gider gibi ölüme, şehadete koşturmuştur.<br /> <br /> Çanakkale Savaşı, tarihin gördüğü en kanlı savaşlardan birisidir. Bugünün kıymetini bilmek için dünü iyi bilmek ve dün ortaya konulan mücadelenin anlamını ve büyüklüğünü iyi kavramak gerekir. Bugün köksüz, ruhsuz, nereden gelip nereye gittiğinin farkında olmayan, dininden diyanetinden, milletinden milliyetinden habersiz insanların ülkemizde meydana getirmek istediği kargaşa ortamı karşısında Çanakkale şehitlerinin imanını taşıyan, mücadelesini kavrayan, milli duyuş ve milli duruş sahibi insanların uyanık olması gerekir. Bu ülkede Çanakkale ruhu değersizleştirilir, Çanakkale şehitlerinin imanı aşağılanır, Çanakkale erlerinin birliği parçalanırsa asıl o zaman Çanakkale geçilmiş olur. Bugün Çanakkale’yi savunmak, imanlı, irfanlı, izanlı nesiller yetiştirmekle, makamları, sokakları, meydanları Çanakkale’yi geçmek isteyen müstevlilerin zihniyetini taşıyan çapulculara bırakmamakla mümkündür.<br /> <br /> Milletimizin değerlerinin, birlik ve dirliğinin muhafazasının günümüzün Çanakkale müdafaası olduğunu belirtirken, Çanakkale Zaferi’nin 99. yıldönümü vesilesiyle, Mehmet Akif’in "Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber, / Sana âğûşunu açmış duruyor Peygamber" diyerek tebşir ettiği aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz. <br /> <br /> <strong> ÜLKÜ OCAKLARI'NIN MESAJI</strong><br /> <br /> O zamanki imanın ruhu, İslam’ın kudreti, Çanakkale'nin şanı ve şerefi varlığımızla bütünleşmekte, ruhumuza işlemektedir.<br /> <br /> Biliyor ve teyit ediyoruz ki, Çanakkale, elleri öpülesi bir neslin rengi kıpkırmızı olan inanç ve iman mürekkebiyle yazdığı fedakârlık zaferidir.<br /> <br /> Ürkmeyen, çekinmeyen, korkmayan ve yenilmeyi aklına bile getirmeyen millet kudretinin uyanışı ve şahlanışıdır. <br /> <br /> Çanakkale’den yükselen şuur, arşa ulaşan cesaret örneği hamdolsun ki tuzakları boşa çıkarmış, saldırıları püskürtmüş ve hesapları tümüyle bozarak geleceğimizi aydınlatmıştır.<br /> <br /> Türk Milleti üzerine gelen yedi düveli, boğazına çöken düşman unsurlarını, kalbine hançer vurmak için pozisyon almış kirli emelleri, şehitliğe koşar adım giden evlatları sayesinde defetmiş ve <br /> <br /> Çanakkale’nin geçilmezliğini, son yurdumuzun teslim alınamayacağını imrenilecek bir özveriyle ispatlamıştır.<br /> <br /> Cephelerde millet fertleri yekvücut olmuş, kimse kimsenin mezhebiyle, yöresiyle, kökeniyle ve dünya görüşüyle ilgilenmemiş, üstelik bunları da merak etmemiştir. Bu itibar ile Çanakkale, farklılıkları teşvik ederek bizi birbirimizden koparmaya çalışan bölücü zihniyete ders olmalıdır!<br /> <br /> Birliğin ve beraberliğin şehit kanlarıyla bestelenmiş ve gönüllere emanet edilmişliğin nağmesidir Çanakkale!<br /> <br /> Kardeşliğin, kadirşinaslığın, kader ortaklığının ve bin yıllık İhlâsın etle kemiğe bürünmüş halidir Çanakkale!<br /> <br /> Türk milletinin onur, namus ve şeref mücadelesinin adıdır Çanakkale!<br /> <br /> Çanakkale; Hürriyetin adı, bir Milletin haykırışı, düşman işgaline karşı Toroslar gibi dik duruşun adıdır.<br /> <br /> Ankaralı Ali’nin, Trabzonlu İdris’in, Afyon’lu Hacı Mehmet’in, Diyarbakırlı Hasan’ın, Iğdırlı Sinan’ın, Yozgatlı Selim’in, Malatyalı Yücel’in, alın teriyle, göz nuruyla ve kefensiz bedeniyle bir araya gelip hiç düşünmeden tutuşturdukları bağımsızlık meşalesidir Çanakkale!<br /> <br /> Devletimizin ve milletimizin bugünkü durumu göz önüne alındığında ise Yeniden silkelenmemiz, derlenip toparlanmamız, kutsallarımızın etrafında buluşmamız, deyim yerindeyse iman tazelenmesine acilen ihtiyacımız vardır.<br /> <br /> Unutmayınız ki, millet olarak üzerinde yaşadığımız coğrafyayı Malazgirt’le vatanlaştırdık, Çanakkale ile kilitledik ve milli mücadele ile sonsuza kadar mühürledik.<br /> <br /> Milletimiz emin olsun ki, Ülkücü Gençlik, Türk tarihinin tüm haşmet ve heybetini varlığıyla, ruhuyla, sevgisiyle bütünleştirmiştir. Şehit kanlarıyla sulanmış vatan topraklarını bölmek isteyen herkes, karşısında Ülkücü Hareketin, Bozkurt misali dik duruşunu bulmuştur ve bulacaktır. Türk Bayrağını çekildiği gönderden indirmeye hiçbir kirli el cesaret edemeyecektir.<br /> <br /> Doğudan batıya, kuzeyden güneye bu topraklara "Vatanım" diyen herkesin büyük bir aile olan Türk Milletini sahiplenmesi, yaşatması ve sonsuza kadar var etmek için üzerine düşeni yapması, şüphesiz, manevi ve ahlaki görevidir.<br /> <br /> Çanakkale biziz! Türkiye Cumhuriyeti Devleti bizim adımız, kanımızdır. Adımıza leke getirmemeye kararlıyız. Devletimizi korumaya, milletimizi yüceltmeye ve hep birlikte dünyaya Türk-İslam mührünü vurmaya yeminliyiz!!<br /> <br /> Bize kanlarıyla muhteşem bir miras bırakan kutlu ecdadımıza, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, milli mücadele kahramanlarına, Çanakkale’yi destanlaştıran muhterem şehitlerimize bir kez daha Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum. Kabirleri pür nur makamları cennet olsun inşallah. Allah hepsinden razı olsun diyor saygı, sevgi ve hürmetlerimi sunuyorum. <br /> <br /> Bartın Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Emre Önder<br /> <br /> <strong>Çanakkale Zaferi'nin 99. yıldönümü</strong><br /> <br /> Öz yurdunu korumak için şahlanan yaralı ulusumuzun, sayı ve maddi açılardan üstünlüğü tartışılmaz olan düşmanlarını yenerek, onları felce uğrattığı bir savaştır Çanakkale Savaşı. Bu durumuyla dünya savaş tarihlerine geçmiş ve Türk tarihine de altın harflerle yazılıp Türk'ün kahramanlık ve şeref abidesi olmuştur.<br /> <br /> Bu zaferi, büyük Türk Ulusuna Atatürk gibi dahi bir lider hediye etmiştir. Mustafa Kemal'in Anafartalar'da parlayan yıldızını 18 Mart'ın şafağı aydınlatmış, bu zafer, Türk'e, öz benliğini ulusal kimliğini bulma yolunu göstermiş, Türk bağımsızlık savaşının temelleri Çanakkale'nin sularında ve Conk Bayırında atılmıştır.<br /> <br /> Boğazlar üzerindeki gizli çıkar çatışmaları, İngiliz ve Fransızları İstanbul'u almaya ve Ruslardan önce Karadeniz Boğazına el atmaya yöneltmiş ve Çanakkale Cephesi'nin açılmasında başlıca etken olmuştur.<br /> <br /> İngiltere'nin bu cephenin açılmasında birinci derecede aktif rol aldığını da belirtmek gerekmektedir. İngiliz Donanma Bakanı Churchill, cephenin açılmasında büyük çaba göstermiş ve bu cephenin açılmasının baş mimari olmuş, Türklerin askeri gücünü ciddiye almamış, olayı basit ve sadece "sınırlı bir cezalandırma hareketi" olarak görmüştü. En güçlü ve modern silahlarla donatılmış zırhlılarının Boğaz'da görünüvermesiyle, Atalarımızın direnmekten vazgeçeceğini sanmıştı.<br /> <br /> Kuşkusuz bu büyük bir yanılgıydı. İngilizler, Çanakkale'deki Türk savunmasını ve askerini sadece matematiksel ölçülere vurup, onun yüksek manevi gücünü görmezlikten gelerek, büyük bir hesap hatasına düştüler ve sonunda, önce denizde, sonra da karada hiç de beklemedikleri amansız cevabı aldılar. Böylece onlar, zaferi Boğaz'da, Türk top ve mayınlarına, karada Türk süngüsüne bırakarak çekilip gittiler.<br /> <br /> Çanakkale savaşlarında 250 binin üzerinde askerimiz şehit düştü. Düşman kayıpları ise bu rakamın üstündedir. Başta büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere vatanımız, milletimiz, bayrağımız ve dinimiz için canlarını feda eden şehitlerimize şükranlarımı sunarken minnet, saygı ve özlemle anıyorum. Çanakkale Savaşı'nın ne şartlarda kazanıldığının unutulmaması ümidimle.<br /> <br /> Çanakkale savaşları olmadan önce pekte bilinmeyen bir tarihi olayı, okudum yerden olduğu gibi size aktarmak istiyorum.<br /> <br /> Alınamayan Gemiler: Sultan Osman I ve Reşadiye<br /> <br /> Osmanlı Devlet'i İngiltere'ye kırka yakın irili ufaklı gemi siparişinde bulunmuştu. Başlangıç için o günün parasal karşılığı dört milyon Sterlin'e iki drednot ısmarlanmıştı. Birinin ismi Reşadiye olacak, diğeri ise Sultan Osman I adıyla alınacaktı. Sultan Osman gemisinin süvarisinin kimliği bile saptanmıştı: Hamidiye'nin efsanevi kahramanı Rauf Bey.<br /> <br /> Bu gemilerin alınabilmesi için yeterli bütçe olmadığından geniş çapta bir bağış kampanyası düzenlenmiş, o zamanın olanaklarıyla kahvelerde, halkın toplu olarak bulunduğu yerlerde, müsamere ve eğlencelerde sürekli olarak para toplanıyordu. Bayram gibi vesilelerle öğrencilerin ellerine kumbaralar veriliyor ve bu kumbaralarla para topluyorlardı. Önemli para yardımlarında bulunanlara "Donanma İane Madalyası" adı altında bir de madalya veriliyordu.<br /> <br /> Fakat işler umulduğu gibi gitmiyordu. Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Savaşı'na Almanya ile sürüklendiği bu günlerde İngiltere gemileri verip vermemekte tereddüt ediyordu. <br /> <br /> 27 Temmuz 1914'te Reşit Paşa vapuru ile Sultan Osman'ı teslim almak üzere, Bahriye Nazırlığı'nı ve Osmanlı Devleti'ni temsilen Rauf Bey Newcastle' a varmıştır. Churchill Sultan Osman'a el koymanın çok büyük bir diplomatik karmaşaya neden olacağını bilmektedir ama İngiliz Armadasının önüne çıkabilecek böylesi bir gemiyi teslim etmek de istememektedir. Ve 3 Ağustos 1914'te Churchill'in açıklaması ile Sultan Osman ve Reşadiye'ye el konduğu resmi olarak açıklanmıştı. Rauf Bey anılarında şöyle diyordu:<br /> <br /> "....Geminin son taksiti olan yedi yüz bin Lira da ödenmişti. İşleri bir an önce bitirmek için denemelerin bir kısmından vazgeçerek fabrika ile 2 Ağustos 1914 günü geminin, bize teslimi konusunda anlaşmıştık. Fakat parayı verişimizin ertesi günü için kararlaştırılan sancağımızı çekme töreni zamanından yarım saat önce İngilizler Sultan Osman'a el koydular."<br /> <br /> "....Gerektiği şekilde şiddetle protesto edildiyse de kimse oralı olmadı...."<br /> <br /> Bu gemiler paraları ödendiği halde teslim edilmemiş, paraları ise iade edilmemiştir. Sultan Osman gemisi derhal İngilizleştirildi ve ismi "Agincourt" olarak değiştirildi. Reşadiye ise Erin ismini almıştır.<br /> <br /> Atatürkçü Düşünce Derneği Bartın Şubesi <br /> Şube Başkanı Yavuz ALPAY<br />