Ander kalsun HES'ler, almadan canımızı
Solaklı Vadisi’nin Ogene köyünde kendimi bir horonun içinde buldum - koca horonu katlettim de diyebiliriz.
Köyünü HES’lerden kurtarmak için mücadele eden insanların sofrasına oturduk. Biz şehirlerde türküsünü mırıldanırken, Gelevera Deresi’nin nasıl sessiz sedasız katledildiğine şahit olduk.
* * *
Arkadaşlarımla birlikte köy kahvelerinde kağıttan maketler yaparak bir derenin nasıl oluştuğu hakkında sohbet ettik. Aynı sunumda pamuktan baraj setleri kurduk, kurşun kalemden HES’ler yaptık. Gücümüz yettiğince, HES ve barajların yaşamı nasıl yok ettiğini anlattık.
Ordu’da, Temiz Enerji Platformu’nun ev sahipliğine buradaki HES mağdurlarıyla tanıştık. Giresun’da dağın başındaki “kök eve” giderek kendine bir derenin kenarında, dere kuşları ile dost bir yaşam kurmuş Ergun Şahin’le buluştuk.
Çaykara’da 50 kişinin katıldığı sunumumuza dokuz polis eşliğinde giriliyordu...
Rize Senoz’da kar iki metreye yaklaşmış, biz de bu havada HES’ler durmuştur diye sevinirken, kendimizi yol üstünde yasadışı bir HES inşaatının içinde bulduk. Zaten Karadeniz’de elinizi savunursanız bir yasadışı HES’e çarpıyorsunuz.
* * *
Arkadaşlarım Sinan Akçal ve Sinem Demir makinelerin üzerine atladı. Olay üzerine ajanslar kar kış demeden şantiyeye geldi ve ertesi gün tüm gazetelerdeydik.
Ardından kar yolu tümüyle kapattı ve şantiyeden Çataldere’ye kadar yürüyerek döndük. Yol boyunca suyun “kar” halinin, insanın kusurlarını örtmekte ne kadar da becerikli olduğunu gördüm. HES inşaatları sırasında yerle bir edilmiş Senoz Vadisi kar altındayken, el değmemiş bir beyazlık içindeydi.
Artvin’de Yeşil Artvin Derneği Başkanı Neşe Karahan’dan eskiden Çoruh Havzası’sında insan yaşamının suyun döngüsüne benzediğini öğrendik. Çoruh’un kıyısında yaşamın önce sevahilde (nehir kenarındaki tarım alanları), sonra köylerde, ardından mezralarda ve nihayetinde yaylalarda yaşandığını ve yıl boyunca yer değiştirdiğini anladık. Çoruh barajlarıyla bu vadideki sade ve benzersiz yaşamın nasıl yok olduğuna şahitlik ettik.
* * *
Yolda dönerken gözümün önünden
doğanın nasıl acımasızca katledildiği ve Karadeniz’in güzel insaları geçiyordu. Bir
tarafta yıkım, öte yanda umut.
12 günde, Karadeniz’in çığlığını duyduk...
Ander kalsun (eksik kalsın) HES’ler,
almadan canımızı...
Güven EKEN / Radikal