ANANELER VE KURALLAR

Abone Ol

İnsanlar yaradılışları gereği toplum içinde yaşarlar. Toplumu bir arada tutan bazı manevi ve milli değerler bulunur. İnsanlar arası ilişkilerin belli bir düzen içinde yürütülmesi, toplumlarda düzenin sağlanması, barış ve huzur ortamının oluşması, birlik ve beraberliğin temsili için bir takım kuralların oluşturulması gerekli görülmüş. Bireylerin birbirlerine karşı tutum ve davranışlarını düzenlemek, çıkar çatışmaları arasında bir denge oluşturmak için yüzyıllardır yaşanmış,  toplum tarafından da kabul görmüş olaylardan yola çıkılarak bir takım toplumsal düzen kuralları geliştirilmiştir.

Toplumsal düzeni oluşturan bu kuralları:
1- Görgü Kuralları
2- Gelenek ve Görenekler
3- Ahlak Kuralları
4- Din Kuralları
5- Hukuk Kuralları, adı altında 5 başlıkta toplayabiliriz

Bu kurallardan bazıları toplumdan topluma ve zaman içinde değişiklik gösterse de hala büyük değerler taşımaktadır. Görgü, gelenek ve ya ahlak kuralları bir toplumda büyük değer taşımakla birlikte toplumun bir başka kesimince önemsenmeyebiliyor. Din ve Hukuk kuralları dışındakilere uyup uymamanın belirli bir yaptırımı da yok. Örneğin; sabah karşılaştığımız birine, bir arkadaşımızla “günaydın” deyip selamlamamanın bir yaptırımı yoktur. Sadece toplum tarafından ayıplanır, kınanır veya dışlanabilirsiniz. Din kuralları ise insanların inançları ile ilgilidir. Bu kurallar Tanrı buyruğu olduğu için değiştirilemez, uymamanın yaptırımı da ‘manevi’dir. Uymayan kişi günah işlemiş olur, davranışının mükafatının ya da cezasının öbür dünyada alınacağına inanılır. Hukuk kuralarına gelince bunlar geneldir ve uyulması zorunlu kurallardır. Toplum hayatını düzenleyen yazılı hukuk kurallarını devlet koyar ve bunlarla ilgili anayasa, kanun, tüzük ve yönetmelikler düzenler. Yurttaşlar bu kurallara uymak zorundadırlar.  Uymayanlar devlet tarafından önceden belirlenen yazılı suç karşılığına göre cezalandırır. Devlet zoru ile uyulması sağlanır.
Toplumlar arasında ne kadar farklılık gösterirse göstersin, nasıl yaşanırsa yaşansın ortak, milli değerler şeklinde yazılı olmayan gelenek ve görenek kurallarımız vardır. Toplum içinde birbirimize karşı saygı ve sevgiyi temel alan davranışlarımızı düzenleyen gelenek, görenek, ahlak ve görgü kuralları  gibi yazılı olmayan temel kurallardan bazılarını bir hatırlayalım. 
İlk önce selam vereceğiz. Yeni güne başlarken “günün güneş gibi aydın olsun hiç sıkıntın olmasın” temennisini bildiren “GÜNAYDIN” diyerek güne başlayın. Birbirinizle selamlaşın ve birbirinize gülümseyin.
Yüksek sesle konuşmayın.  Giyiminize ve temizliğinize önem verin. Tokalaşmak samimiyet göstergesidir; eldivenle tokalaşmayın, tokalaşacağınız kişi bayansa, büyüğünüz ya da üstünüz ise onun el uzatmasını bekleyiniz. Kötü söz, argo kelimeler kullanmaktan kaçının. Konuşurken varsa güneş gözlüğünüzü çıkarın. Yalan söylemeyin. Verilen sözü tutun. Alay etmeyin. Adaletli olun. Uygunsuz şakalar yapmayın. Dedikodudan, abartılı iltifattan kaçının. Kendinizi övmeyin. Kalabalık ortamda kulaktan kulağa konuşmayın. Yemekten önce ve sonra ellerinizi yıkayın.  Yemek yerken konuşmayın ve lokmayı çiğnerken ağzınızı kapalı tutun. Konuşurken başkalarının sözünü kesmeyin ve ölçülü cümleler kurun. Birini dinlemiyorsanız dinler gibi yapmayın. Efendim, lütfen, teşekkür ederim kelimelerini sık kullanın. Özel konuşmalara müdahil olmayın. Hapşırırken ve esnerken mendil yada elinizle ağzınızı kapayın. Evde, okulda, işyerinde ve trafikte kurallara uyun.  İzinsiz başkasının eşyasını kullanmayın.  Büyüklerimize karşı saygılı olun, küçükleri sevin, onları koruyun kolaylın. Anne-baba ve diğer aile büyükleri yanımıza geldiğinde yayılmış şekilde oturuyorsanız toparlanın. Her nerede iseniz büyüklerin haberdar olmasını sağlayın.  Sevdiklerinizi ve büyüklerinizi ziyaret edin. Özür dilemek bir erdemdir; bazı durumlar da özür dileyin. Misafiri iyi karşılayın. Çöpleri çöp kutusuna atın. Arkanızdan biri geliyorsa kapıyı tutun. Tanımasanız da asansörde karşılaştığınız kişiye selam verin. Vedalaştığınız kişinin yanından:  İyi kal sağlıklı kal anlamlarına gelen “hoşça kal”,  günün refah ve huzur içinde geçsin anlamına gelen “iyi günler”. Bazen iyi bir akşam dileği, bazen merhaba bazen de görüşürüz yerine geçen “iyi akşamlar”. Uyuyan kişiye gecesinin iyi geçmesi dilek ve temennisinde bulunmak için “iyi geceler” ya da “Allah rahatlık versin” diyerek ayrılın.
 Kaliteli bir uyku için dişleri fırçalayıp, süresi ve su sıcaklığı iyi ayarlanmış bir duş almanın yardımcı olacağı unutulmamalı. 

Bu kural ve geleneklerin hiç birinin herhangi bir toplum için eskilerde (geçmişte) kalmayacağını, dolayısıyla sağlıklı aile ve toplum yapısının muhafazası için dededen toruna,  kuşaktan kuşağa aktarılması gereken davranışlar olarak sürüp gideceğini umuyorum.